Amaç: Sanrılı bozukluk tanısı olan bir grup hastanın demografik, çevresel, psikososyal ve klinik özelliklerini araştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Retrospektif tanımlayıcı bir çalışma tasarımında, Xxxxxxx Xxxxxxx XxxxxxxxHastanesi Psikiyatri Kliniğinde kayıtlı sanrılı bozukluğu olan hastalar üzerinde çalışıldı. DSM-IV tanı kriterlerini karşılayan 320 sanrılı bozukluk hastasını örneklem olarak aldık. Sosyodemografik ve genel veriler, risk faktörleri, klinik tablo ve tanıları elde edildi.
Bulgular: Erkeklerin kadınlara göre oranı 1.12 idi. Hastaların sadece %31.25'i okuma yazma bilmiyordu. Hastaların %56,56'sı evli, yaklaşık yarısı bir evi paylaşmaktaydı. Hastaların yaklaşık %16,9'unda geçmişte alkol tüketimi öyküsü vardı ve %2,3'ü başka uyuşturucu madde tüketiyordu. En sık 158 olgu (% 49.38) ile kötülük görme alt tipi idi. Referans ve kötülük görme düşünceleri sırasıyla %83.75 ve %81.88 olarak bulunmuştur.
Sonuç: Sanrılı bozukluk örneğimizde dördüncü on yılda ortalama başlangıç yaşı ile erkeklerin ve kötülük görme alt tipinin çoğunlukta olduğunu bulduk. Eğitim düzeyi çoğu hastada orta ve düşüktü. Hasta grubunda gruplar arasında en sık
Objective: We aimed to investigate demographic, environmental, psychosocial and clinical characteristics in a group of patients with delusional disorder (DD).
Method: In a retrospective descriptive study design, cases with DD registered at Psychiatry Clinic of Xxxxxxx XxxxxxxResearch Hospital was conducted. We obtained a sample of 320 DD patients who met the inclusion criteria according to DSM-IV. Socio-demographic and general data, risk factors, clinical picture and diagnosis were collected.
Results: Proportion of males versus females was of 1.12. Only 31.25% of patients were illiterate. Of the patients, 56.56% were married and about half of them shared home. About 16,9% of patients had a past history of alcohol consumption, and 2,3% consumed other drugs. The most frequent subtype with the persecutory with 158 cases (49.38%). Ideas of reference and of persecution were found in 83.75% and 81.88% respectively.
Conclusions: We found a male preponderance and persecutory subtype with the mean age at onset in the fourth decade in our DD sample. Education level was moderate and low in most of the patients. Reference and persecutory ideation and auditive hallucinations were the most prevalent delusional symptomatology in patients groups.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Original Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 22 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 37 |