Mitler uygarlığın çok eski dönemlerine ait fenomenler gibi görünse de, modern toplumsal yaşam kavramın gönderimde bulunduğu olumlu ve olumsuz iki yönü de içinde barındırmaktadır. Olumlu anlamıyla mit olağanüstü kişilerin başından geçen olağanüstü konuları ele alan bir anlatı türü olsa da bu anlatının belirli bir mistifikasyon üretme potansiyeli, mitlerin olumsuz, birer “yanlış bilinç” taşıyıcısı olarak da anlam kazanmasına neden olmuştur. Sinema metinleri de mitlerin sahip olduğu bu çift anlamlılık ve yönü izleyicilere sürekli sunan bir araçtır.
Bu çalışmada mitografi ve sinema ilişkisi belirli bir sinema metni üzerinden ele alınıp incelenmiştir. Shohei Imamura’nın 1968 tarihli Tanrıların Derin Arzuları (Kamigami no fukaki yokubô) adlı eseri açık biçimde Japon kuruluş mitine gönderimde bulunmaktadır. Ön planda Futori ailesinin işlediği çeşitli suçlar ve tabu ihlallerinden dolayı başından geçenleri ele alınırken, arka fonda Japon modernleşmesine dönük endişeler ve korkular dile getirilmektedir. Bu bağlamda ilgili eser mit, tabu, ihlal ve modernleşme kavramları etrafında nitel, yapısalcı mitografik analize tabii tutulmuştur. Levi-Strauss’un ortaya koymuş olduğu ikili karşıtlıklar yöntemiyle doğa/kültür, tabu/ihlal, uygar/uygar olmayan, geleneksel/modern gibi kavramsal çiftler ve başlıklar altında analiz edilen filmde, Japon kuruluş mitinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı, moderne karşıt geleneksel Japonya’ya dönüş özleminin öne çıkan bir söylem olarak belirdiği görülmüştür.
mit japon köken miti tabu ve ihlal Shohei Imamura Tanrıların Derin Arzuları modernite
Myths include positive and negative elements, which the concept of modern social life is referred to, even though they seem to be the phenomena of ancient times. With its positive meaning, though it is a type of narrative which handles extraordinary subjects that happen to extraordinary people, the potential of this narrative to create a specific mystification leads myths to be interpreted as a carrier of “false consciousness”. Film texts are also a tool that constantly enables this double meaning and the element to the audiences.
The relationship between mythography and cinema are analyzed within a specific film text in this study. Profound Desires of the Gods (Kamigami no fukaki yokubô), which was directed by Shohei Imamura and released in 1968, explicitly addresses to the Japanese creation myth. While the incidents experienced by the Futori family due to various crimes and the violations of taboos are handled in the forefront, concerns and fears about Japanese modernization are mentioned in the background. In this context, qualitative, structuralist mythographic analysis is made about this film in terms of the concepts of myth, taboo, violation, and modernization. In this film, which is analyzed under the conceptual opposites and titles such as nature/culture, taboo/violation, civilized/uncivilized, traditional/modern with the method of binary oppositions explained by Levi-Strauss, it is seen that the Japanese creation myth is tried to be revived, and the longing to traditional Japan against modern one emerge as a prominent discourse.
Japanese creation myth taboo and violation modernitiy Shohei Imamura Profound Desires of the Gods
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler (Tema) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 3 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 - İletişim Çalışmalarında Yeni Yaklaşımlar |