Dünya tarihinin en etkili vakalarından olan savaşlar uzun ve sancılı süreçleri barındırır. Savaşların devletler tarihinde ayırıcı özelliklerinin yanı sıra birleştirici özellikleri de vardır. Öncesi ve sonrası ile etkisini sürdüren savaşlar toplumda devletlerin kendi iç çatışmalarına da ortam hazırlar. Bu polemikler genellikle üst bürokraside yaşandığı gibi basın ve yayın organlarında da kendini göstermiştir. Taraf olma, farklı kuvvetlerin yanında yer alma ve savaş sürecine dahil olma-olmama konuları genellikle polemik malzemeleridir.
XX. yüzyılın başına gelindiğinde tıpkı önceki savaşlar gibi I. Dünya Savaşı devletlerin olduğu kadar insanlığın da tarihini değiştirmiştir. Bu savaşı farklı kılan ise dünya üzerinde bilinen dört kıtayı yakından ilgilendirmesidir. Savaş sonrasında dünyada pek çok bölgenin haritaları yeniden çizilmiştir. Savaştan en çok etkilenen ve hem toprak hem de insan kaybıyla ciddi bunalımlar yaşayan, savaşın sonlanmasından kısa bir süre sonra da tamamen yıkılan Osmanlı Devleti olmuştur. Osmanlı Devleti’nin savaşa dâhil olma süreci, devletin yönetim merkezinde ve basın hayatında tartışmalı günlerin yaşanmasına sahne olmuştur. Mevcut çalışmada Osmanlı Devleti içerisinde savaş öncesi ve savaş sırasında yaşanan taraf olma algısının iyi-kötü yakınlaşması penceresinden ele alınmaktadır. Bu yaklaşımlar sergilenirken ortak fikirde buluşma çabaları dönemin basın yayın organları merkezinden irdelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 19 Nisan 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 10 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 21 |