Dilsel Dönüşüm Yapısal Dönüşüm Yeni Osmanlılar Jön Türkler Monarşi Teokrasi Cumhuriyet.
Osmanlı-Türk modernleşme sürecinde modern bir dil ve terminoloji ve onunla içkin yeni bir yapı inşa edilmedi. Geleneksel meşrulaştırma söylemi Tanzimat Fermanı’ndan cumhuriyetin kuruluşuna değin, ekonomi-politik bilimin terminoloji ile ifade etmek gerekirse sürekli kendini “basit yeniden üretti”. Buna karşılık, Kuva-yı Milliye dönemi ve bu dönemde toplanan yerel ve ulusal ölçekli kongre belgelerindeki dil ve anlam yapılarının içerik analizi yapıldığında yeni bir dil ve yeni bir terminolojinin gelişmekte olduğu gözlemlenebilmektedir. 1921 Anayasası’nda Türk devriminin mantığı, “egemenlik bilâ kayd ü şart milletindir” ifadesi ile “dil”e geldi. Takip eden dönemde, bu yeni “dil” ve terminoloji ile ilintili yeni bir siyasal/kurumsal “yapı” inşası kaçınılmazdı. Bunun anlamı dilin, yine ekonomi-politik bilimden ödünç aldığımız tabirle, kendini “geniş yeniden üretmesi” suretiyle yeni bir rejimi inşa etmesidir.
Osmanlı-Türk aydını söz konusu olduğunda, gerek dillerinin kendi dünyalarının sınırlarını oluşturması, gerekse yeni kelime ve terminoloji oluşturmaktaki çekingenlikleri, yeni bir “dil” ve onunla içkin “yapı”nın inşa edilmesindeki başarısızlıkları dikkkat çekicidir. Tüm geleneksel-yapısal tahakkümlere rağmen, yine de, “dil”sel ve bununla içkin bir şekilde “yapı”sal dönüşüm, yeni bir rejimin inşası ile sonuçlanan modernleşme sürecine karşılık gelmektedir.
İncelemede, İmparatorluktan Cumhuriyete, Türkiye’de “dilsel dönüşüm”ün “yapısal dönüşüm”e etkisinin tarihsel süreçlerini izleyeceğiz.
Dilsel Dönüşüm Yapısal Dönüşüm Yeni Osmanlılar Jön Türkler Monarşi Teokrasi Cumhuriyet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 17 Sayı: 38 |