Amaç Bu çalışmada oral kaviteden biyopsi yapılan ve histopatolojik olarak benign ve premalign tanı koyulan hastaların retrospektif olarak ayrıntılı analizlerinin yapılması amaçlanmıştır.
Yöntem Çalışmamızda Ocak 2014-Ocak 2019 tarihleri arasında üçüncü basamak bir hastanenin kulak burun boğaz hastalıkları kliniğinde oral mukozadan insizyonel yada eksizyonel biyopsi yapılan ve histopatoloji tanısı benign yada premalign olarak değerlendirilen 67 hastanın retrospektif olarak histopatolojik tanı, cinsiyet ve yaş grupları dağılımları incelenmiştir.
Bulgular Çalışmamıza 33’ ü (%49.3) erkek, 34’ ü (%50.7) kadın olmak üzere toplam 67 hasta dâhil edildi. Hastaların yaş ortalaması 44.90 ± 19.77 olarak tespit edildi. Hastaların yaş dağılımları değerlendirildiğinde 10-20 yaş aralığında 12 (%17.9), 21-30 yaş aralığında 8 (%11.9), 31-40 yaş aralığında 6 (%9), 41-50 yaş aralığında 9 (%13.4), 51-60 yaş
aralığında 16 (23.9), 61-70 yaş aralığında 10 (%14.9) ve 71-80 yaş aralığında 6 (%9) hasta tespit edildi. En sık saptanan benign lezyonlar piyojenik granülom (%10.4) ve radiküler kist (%11.4) olarak tespit edildi.
Background The aim of this study was to retrospectively analyze the patients who were biopsied from the oral cavity and histopathologically diagnosed as benign and premalignant.
Methods In this study, we retrospectively examined histopathological diagnosis, sex and age groups of 67 patients who underwent incisional or excisional biopsy of the oral mucosa and diagnosed as benign or premalignant in the otorhinolaryngology clinic of a tertiary hospital between January 2014 and January 2019.
Results A total of 67 patients were included in our study, 33 (49.3%) were male and 34 (50.7%) were female. The mean age of the patients was 44.90 ± 19.77 years. According to age distribution, numbers of patients in 10-20, 21-30, 31-40, 41-50- 51-60, 61-70 and 71-80 age groups were 12 (17.9%), 8 (11.9%), 6 (9%), 9 (13%), 16 (23.9%), 10 (14.9%) and 6 (9%), respectively. The most common benign lesions were pyogenic granuloma (10.4%) and radicular cyst (11.4%).
Conclusions As a result, biopsies should be performed to exclude malignancy in the oral cavity. In addition, the diagnosis of rare lesions is important in terms of treatment management.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Original Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 2 |