“Ya aslanım senin hiç işin, gücün yok mu? Yaz da mimlen! Doktora bitirme aşamasındasın, önce bir yerlere gel, unvanlarını al, sonra yaz…” ve diğer dost tavsiyeleri, aslında bu alanda yazmanın gerekliliğini ve önemliliğini hissettirmektedir insana.
Bilimsel özgürlük birbiriyle doğrudan bağlantılı, hatta iç içe olan iki temel özgürlük alanı; üniversite özerkliği ve akademik özgürlüğü içerir. Biz bu kısa yazıda, üniversitelerin kurumsal olarak özerk olması gerekliliğine değinecek olmakla birlikte, esas olarak, bireysel bir hak ve bilimsel ilerlemenin asıl unsuru olan, bilimsel çalışma yapabilme özgürlüğüne, başka bir tabirle “akademik özgürlük”e yer vereceğiz. Yazımız Türkiye’de akademik özgürlükle ilgili bir fotoğraflamadır. Çektiğimiz bu fotoğrafı genel hatlarıyla izah etmek istiyoruz. İzah edebildiğimize inandığımız yerleri kendi dilimizle anlatacağız, izah etmekte güçlük çektiğimiz karelerle ilgili sorular soracağız ve bizden daha yetkin olup, izahat güçlüğü çekmeyenlerin bu soruları cevaplamasını bekleyerek “Akademide sorun ne?” sorusuna, akademik özgürlük bakımından bir yanıt bulmaya çalışacağız. Bu yönüyle kısa yazımız, bir sorunu cevaplandırarak sonlandırmayı değil, bu konuda bir tartışmalara katkı oluşturmayı amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 9 Sayı: 35 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi