Vuslat ve Firak, kolaylığı, tekrarı ve her alanda var olması nedeniyle insanların sürekli kullandığı iki kelimedir. Öyle ki İçinde vuslat ve firakın olamadığı hiçbir çevre, alan, iş ve ilişki yoktur. Bundan dolayı tüm insanlar vuslatı arzular. Bazılarının vuslatı Allah iledir. Bu yüzden bazen yoldan sapabilirler ancak daha sonra tekrar vuslat özlemi ve tövbe ile Allah’ dönerler. Bazılarının ise vuslatı konum ve prestijdir. Bu arzu için çabalayıp dururla. O konumdan ayrıldıklarında ise pişmanlık içinde ağlarlar ve bir daha o konuma erişmek için çabalarlar. Bazı insanlar sevdiklerinden, akrabalarından ve arkadaşlarından ayrılmaktan korkarlar. Bazıları gençliğinin, güzelliğinin ve dinçliğinin kaybolmaasından dolayı korkarlar. Bazıları ise aşık olduğu kişiden ayrılıp bu vuslat üzerine hayatlarını devam ederler.
Dolayısıyla her aşığın kavuşmayı arzuladığını ve ayrılıktan korktuğunu, dolayısıyla kavuşma ve ayrılık arasındaki bu iki kanat arasında bir esir gibi yaşadığını, bir gözünün sevgilisinde olduğunu, diğer gözünün ise ayrılık korkusuyla gözyaşı döktüğünü, ayrılık gerçekleşirse bunun hatırasıyla yaşadığını, kavuşmayı kaybetmiş bir yarı insan olarak yaşadığını ve ayrılığın onun için sevgilisine kavuştuğu an geçirdiği bazı güzel anılarla sarılmış bir yatak olarak kaldığını söyleyebiliriz.
Bu araştırmada, betimsel ve analitik yöntemi kullanarak, Cahiliye, Emevi ve Abbasi dönemleri boyunca kavuşma ve ayrılık örneklerini ele alacak, ardından yaratıcılığın, romantizmin ve hüznün şairi Dr. İbrahim Naci ile vuslat ve firak hakkında bilgi vererek modern döneme geçeceğiz. Böylece müellifi tanımaya çalışacağız. Ardından İbrahim Naci'nin iki şiiri (Buluşma Kayası) ve (Ayrılık) üzerinden şiirindeki veda ve ayrılık kelimelerini ve ifadelerini inceleyeceğiz. Daha sonra İbrahim Naci'nin kendisine yakın şairlerin fırakı üzerine yazdığı şiirini ele alacağız. Ardından El-Alalal şiirini ve veda ve ayrılık temalarına temas edip sonuç ve kaynakça ile çalışmamızı sonlandıracağız.
الوصال والفراق كلمتان اعتادهما الناس لما لهما من السهولة والتكرار والحضور في كل المجالات، فما من محفل أو مجال أو عمل أو وظيفة أو علاقة إلا وكان الوصال والفراق ملازمين لها، فجميع الناس جميعهم يرغبون بالوصال، فمنهم من وصاله معلق بالله فيفارق الجادة أحيانا وينزلق ثم يعيد الرغبة في الوصال والتوبة والأوبة، ومنهم من يرغب في الوصال بمكانة فيعمل لها ويجتهد فإذا فارقها بكى وندم وحاول الوصال مجددا، ومنهم من يخشى من فراق أحبة وأقارب وأصدقاء، ومنهم من يخشى فراق شبابه وجماله وحيويته، ومنهم من هامت به محبوبته فعشقها فحرم منها ففارق فحزن وتألم وعاش على ذكرى الوصال.
لذا يمكننا القول كل عاشق يرغب في الوصال ويخشى الفراق، فيحيا بين هذين الجناحين بين الوصال والفراق أسير، له عين على معشوقه تتلهف، وعينه الأخرى تسكب الدمع خشية فراقه، فإذا ما حصل الفراق عاش على الذكرى متقلبا، ويحيا بنصف إنسان فقد فَقَد الوصال وبقي له الفراق فراش، يتقلب فيه ملتحفا ببعض الذكريات الجميلة التي قضاها لحظة وصاله.
وفي هذا البحث باستخدام المنهج الوصفي والتحليلي نتناول أمثلة على الوصال والفراق على مدى العصور الجاهلي والأموي والعباسي، ثم ننتقل إلى العصر الحديث بالحديث عن الفراق والوصال عند الطبيب الشاعر إبراهيم ناجي شاعر الإبداع والرومانسية والحزن، فنتعرف عليه باختصار، ثم نتحدث عن أثر الوصال والفراق في الاتجاه الشعري لإبراهيم ناجي ،ثم نقوم بتحليل مفردات وتعبيرات الوصال والفراق في شعره عبر قصيدتيه (صخرة الملتقى) و(الفراق) ثم شعر إبراهيم ناجي في فراق المقربين له من الشعراء، ثم نتناول قصيدته الأطلال وما بها من وصال وفراق، ثم الخاتمة والمصادر.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).