Osmanlı Devleti, kurucuları Türklerden oluşmuş, fakat daha sonra geliştikçe ve farklı coğrafyalara yayıldıkça tabii olarak başlangıçtaki yapısından uzaklaşmış, giderek çok uluslu ve çok kültürlü bir devlet ve toplum düzenine ulaşmıştır. Yüzyıllar boyunca devam eden bu yapı, 18. asırdan itibaren başlayan Batılılaşma/modernleşme çabalarının bir sonucu olarak 1839 Tanzimat Fermanı’yla birlikte idari ve hukuki bir çerçeveye oturtulmak istenmiştir. Bu bağlamda ülke dâhilinde yaşamakta olan gayrimüslim tebaaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Kanuna dayalı ve eşitlikçi bir ilkeye göre tanzim edilen düzenlemeler, aydınlar tarafından Osmanlıcılık ilkesinin bir parçası olarak telakki edilmiş ve dönemin edebiyatçıları, düşünürleri ve gazetecileri de bu dönemi yürekten desteklemişlerdir.
Osmanlıcılık ideolojisiyle birlikte gayrimüslimlerin ve buna paralel olarak kadınların toplumsal yaşamda görünürlüğü artmıştır. Dönemin şair ve yazarları hususen kadın meselesini, yaşanan ideolojik süreçten bağımsız olarak bir “modernleşme” meselesi olarak görmüşlerdir. Kadının özgürlüğü ve eğitimi başta olmak üzere pek çok sorunun işlendiği bu dönemde, kadınlar altın çağını yaşamışlardır.
Bir “yazı makinası” olan Mithat Efendi, şiir hariç, edebi türlerin tamamında eser bırakmış, Tanzimat Dönemi’nin en velûd sanatçısı olmuştur. Sahibi olduğu, dönemin en etkili ve uzun soluklu hususi gazetesi Tercümân-ı Hakîkat’te ve hususen roman ve hikâyelerinde merhem olmadığı bir sorun kalmamıştır. Onun samimiyetle üzerinde durduğu sorunlardan biri de kadın meselesidir. Şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal’den itibaren gazete makalelerinde, dergilerde çıkan denemelerde ve özellikle roman ve tiyatro gibi tahkiyeye dayalı edebi temsillerde işlenen kadın meselesi, en geniş ve çok yönlü biçimde Ahmet Mithat Efendi’nin sanatında karşılık bulmuştur. Diğer taraftan onun eserlerinde şahıs kadrosunun oluşturan tiplerin önemli bir bölümü gayrimüslim karakterlerdir. Dolayısıyla gayrimüslim kadınlar ile Müslüman-Osmanlı erkeklerinin gönül hikâyelerine onun eserlerinde sıkça karşılaşılmaktadır.
Çalışmamızda Ahmet Mithat Efendi’nin romanlarında gayrimüslim kadınlarla yaşanan, pek çoğu evlilik ile sonuçlanan aşk ilişkileri, bireysel ve toplumsal süreçler bağlamında tahlil edilmiştir. Amacımız çok kültürlülük ve modernleşme bağlamında, Türkiye tarihinin önemli konularından olan gayrimüslim ve kadın meselesinin, tarihin bu önemli ve kritik döneminde, devrin meşhur romancısının eserlerine nasıl tezahür ettiğini ortaya koymaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).