Antik Yunan dünyasının en önemli okullarından biri olan Stoacılık, kendisinden önceki birçok öğretiyi eklemleyerek içinde bulunduğu Helenistik çağa damga vurmuştur. Bu dönem, polis merkezli düşüncenin yerle bir olduğu ve artık eskiye dönüşün imkansızlığının anlaşıldığı bir tür geçiş dönemidir. Helenistik dönem, polise tutunan, polisle var olan yurttaşın kendisini bir yandan daha büyük bir dünyanın parçası olarak görmek zorunda kaldığı öte yandan kamusal varlığından ziyade bireysel sınırlarına çekilmek mecburiyetinde hissettiği bir zaman aralığıdır. Stoacılık kurucusu Zenon öncülüğünde bireyin yeni durumuna uygun olarak felsefik ve pratik düzeyde cevaplar üreten bir ekol olmuştur. Teorik düzeyde ruh dinginliğine, nihai mutluluğa erişmenin, dışsal faktörlerden bağımsız olarak, herkes için mümkün olduğunu savunmasına rağmen pratikte eşitsiz yapıları da meşrulaştıran bir özellik göstermiştir.
Bu çalışmada Roma’ya ve ötesine uzanacak olan Stoacı okulun ilk ortaya çıktığı dönemi (Eski Stoa), düşüncesine etki eden tarihsel arka plan ihmal edilmeden ortaya konmaya çalışılmaktadır. Bu doğrultuda içinde bulunduğu dönem belli sınırlılıklarla ele alındıktan sonra Stoacı felsefe gerçeklikte ayrıştırılmaz olan üçlü (Mantık-Fizik-Ahlak) yapısı üzerinden serimlenecektir. Son olarak, makalenin de ana meselelerinden olan Stoacı felsefenin farklı yorumlara, zıt kutuplara gidebilme potansiyeli tartışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2023 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 14 Sayı: 1 |
ISSN: 1309-6087, e-ISSN: 2459-0711
Mukaddime is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).