Bu araştırmada İngiliz Edebiyatı’nın modern yazarlarından biri olan ve feminist hareketin öncüllerinden kabul edilen Virginia Woolf’un “Kendine Ait Bir Oda” eserinden hareketle belleğin sanat eserleri aracılığıyla feminizm çerçevesinde yürüttüğü etkinlik alanı incelenecektir. Erkek hegemonyasının dayandığı parametreler insanlık tarihinin başlangıcını kendine mesken edinmiş ve günümüze kadar sarsıcı bir baskı politikasının temel taşlarını oluşturmuştur. Bu politikanın hareket motivasyonu çeşitli tema ve içeriklerle beslenmiş nihayetinde kadın ve erkek arasındaki eşitlik dinamizmi dengeli bir yapı sergileyemeyerek erkeğin politik, siyasal, ekonomik ve sosyolojik konumunun detaylandırılmış varyasyonları ve erkeğin tasarladığı yaşayış ve varoluş biçimleri kitlesel bellekte yönetimsel bir etkinlik alanı yaratmış ve kadının bu alandaki hareket mekanizması kısıtlanarak dış etkenler tarafından yönetilen bir pozisyona sürüklenmiştir. Aynı arenayı paylaşan kadın ve erkeğin heterojen niteliklerini de kapsayarak ortak ve eşit bir hak konseptinde ve sosyal bir adalet düzeninde varolması ideolojisi ile şekillenen feminist hareket farklı perspektiflerde gerçekleştirdiği kitlesel örgütlenmeler, propogandalar ve üretilen sanat eserleri desteği ile belleğin yapısında bir kırılma yaratmıştır. Kırılmanın ivmesi arttıkça belleğin derin katmanlarında gerçekleşecek olan transformasyonlar klasikleşmiş kadın algısının farklı düzeylerde keşfine imkân tanıyacak böylelikle kadın ve erkeği yekpare bir sistemle yeniden biçimlendirecek olan bellek sosyolojik düzeyde bir devinimin inovatif ve sürekli bir kaynağının temsili haline gelecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Haziran 2023 |
Kabul Tarihi | 23 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |