This study focuses on the discourse of ‘alimony victim’, which has been mentioned related to men in the debates on alimony in recent times, and aims to discuss this discourse through the concept of ‘the feminization of poverty’.
While poverty, in its most general definition, is not having enough resources to meet the needs of people, feminization of poverty is expressed as the gap between men and women caught in the cycle of poverty. Therefore, women's poverty, which is basically related to gender discrimination, is a multidimensional problem that should be evaluated in terms of its economic, social, political and cultural aspects.
Poverty alimony, on the other hand, is the type of alimony that the party who will fall into poverty due to divorce can demand indefinitely, on the other hand, in proportion to her/his financial strength. In Turkey, alimony is mostly given to women; for this reason, it is an issue that is discussed over women. The main reason for this situation is that the majority of the people living in poverty are women. As for the patriarchal family model and gender-based division of labor lie behind women poverty. When this fact is taken into account, the discourse of the 'victim of alimony' put forward by men who give alimony becomes questionable. Because the 'victim' discourse is not a contextually correct characterization, and it is clear that it does not reflect reality when considering the gender discrimination that exists in all areas of social life. From this point of view, in this study, the discourse of 'victim of alimony' expressed about men who give alimony is analyzed within the framework of the concept of 'feminization of poverty'.
The sample of the study consists of the posts on the Twitter account of the Perpetual Alimony Victims Platform. In order to provide data for the study, the 9-month shares of the account for the period of May 2022 – January 2023 were examined; it was determined that a total of 2046 tweets were shared in the account. These collected data were analyzed by discourse analysis management. Discourse analysis, which is a method for examining the language used in written and verbal expressions, has been considered as an appropriate data analysis method since it plays an important role in the reproduction of everyday expressions.
In the result of the study; it was determined that people who claimed to be 'victims of alimony' could not base their claims on justified reasons. In this context, it is possible to say that the allegation of ‘victimization’ about men who give alimony is presented without being supported by statistics, it is expressed without basing it on any concrete event or practice. In this regard, it seems that all they do who give alimony is blame women for their poverty.
Poverty Alimony The Feminization of Poverty Gender Gender Based Division of Labor Discourse Analysis
Bu çalışma, son dönemlerde gündemde olan yoksulluk nafakası tartışmalarında, çoğunlukla erkeklerle ilgili olarak ve onlar tarafından dile getirilen ‘nafaka mağduru’ söylemine odaklanmakta ve bu söylemi ‘yoksulluğun kadınlaşması’ kavramı üzerinden tartışmayı amaçlamaktadır.
Yoksulluk, en genel tanımıyla insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli kaynağa sahip olmamasıyken yoksulluğun kadınlaşması, yoksulluk döngüsüne yakalanan kadın ve erkekler arasındaki uçurum olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla temelde toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili olan kadın yoksulluğu, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel görünümleri açısından değerlendirilmesi gereken çok boyutlu bir sorundur.
Yoksulluk nafakası ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan malî gücü oranında, süresiz olarak talep edebildiği nafaka türüdür. Türkiye’de yoksulluk nafakası çoğunlukla kadınlara verilen; bu nedenle de kadınlar üzerinden tartışılan bir konudur. Yoksulluğu yaşayan tarafın daha çok kadınlar olması bu durumun temel sebebiyken gerisinde ise ataerkil aile modeli ve cinsiyete dayalı iş bölümü yatmaktadır. Bu gerçek dikkate alındığında nafaka veren erkeklerin ortaya attığı ‘nafaka mağduru’ söylemi sorgulanır hale gelmektedir. Zira ‘mağdur’ söylemi bağlamsal olarak doğru bir niteleme olmadığı gibi toplumsal hayatın her alanında var olan toplumsal cinsiyet ayrımcılığı düşünüldüğünde gerçekği yansıtmadığı da açıktır. Buradan hareketle bu çalışmada, nafaka veren erkeklerle ilgili olarak dile getirilen ‘nafaka mağduru’ söylemi, toplumsal cinsiyete dayalı olarak ‘yoksulluğun kadınlaşması’ kavramı çerçevesinde analiz edilmektedir.
Çalışmanın örneklemini, ‘Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu’nun Twitter hesabındaki paylaşımlar oluşturmaktadır. Çalışmaya veri sağlamak amacıyla hesabın Mayıs 2022 – Ocak 2023 dönemine ait 9 aylık paylaşımları incelenmiş; hesapta, toplam 2046 tweetin paylaşıldığı tespit edilmiştir. Toplanan bu veriler, söylem analizi yönetimiyle çözümlenmiştir. Yazılı ve sözlü ifadelerde kullanılan dilin incelenmesine yönelik bir yöntem olan söylem analizi, günlük ifadelerde ve ideolojilerin yeniden üretiminde önemli rol oynadığı için uygun veri analiz yöntemi olarak düşünülmüştür.
Çalışma sonucunda; ‘nafaka mağduru’ olduğunu iddia eden kişilerin, bu iddialarını haklı gerekçelere dayandıramadığı görülmüştür. Bu çerçevede nafaka karşıtlarının, nafaka veren erkeklerle ilgili olarak dile getirdikleri ‘mağduriyet’ iddiasının, istatistiklerle desteklenmeden sunulduğunu, herhangi bir somut olay ya da uygulamaya dayandırılmadan dile getirildiğini ve bu konuda sadece kadınları suçlamakla yetinildiği söylemek mümkündür.
Yoksulluk Nafakası Yoksulluğun Kadınlaşması Cinsiyete Dayalı İş Bölümü Toplumsal Cinsiyet Söylem
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Toplumsal Cinsiyet ve Siyaset |
Bölüm | Makale / Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 47 Sayı: 6 |