Kurumlar toplumsal hayatın yapı taşlarıdır. Din de toplumu oluşturan temel kurumlardan birisidir. En genel manasıyla kutsalın tecrübesi şeklinde din, her dönemde bireyleri ve toplumları derinden etkileyen kurumlardan biri olmuştur. Dinler genelde tecrübe ve anlatım biçimi olarak akide, ibadet ve dini cemaat yani sosyolojik anlatım şeklinde tezahür etmekte ve varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmanın esas konusu ve amacı, din sosyolojisi perspektifinden hareketle dini anlatım biçimlerinden ibadetlerin sosyal boyutlarının dokümantasyon yöntemiyle ele alınıp analiz edilmesidir. Buna göre ibadetler, psikolojik etkileriyle birlikte İslâm toplumunun oluşmasında ve sürdürülmesinde sürekli olarak Allah’a teslimiyet, kardeşlik ve dayanışma, birbirini koruyup gözetme, hep birlikte sıkıntılara tahammül etme, kötülüklerden uzaklaşıp iyilik ortak paydasında buluşarak toplumsal paylaşmayı ve bütünleşmeyi gerçekleştirme gibi sosyal boyutları da insanlara kazandırmaktadır. Örneğin namaz ve oruç ibadeti, bireysel yönden kişiyi olgunlaştırmakla ve ahlâk kurallarına yönlendirmekle kalmamakta, toplumsal açıdan normlara, değerlere ve ahlâkî ilkelere uyumla birlikte suç ve asayiş problemlerinin önlenmesine de katkı sunmaktadır. Aynı şekilde zekât da kişisel etkisinden öte, toplumsal aktörlerin hem servete hem alt gelir seviyesindeki insanlara bakışını olumlu yönde etkileyerek sosyo-ekonomik yardımlaşmaya neden olmaktadır. Dolayısıyla ibadetlerin sadece bireyleri yönlendirmekle kalmayıp, toplumsal hayatı da düzenlediği görülmektedir.
Institutions are corner stones of the social life. Religion is one of the basic institutions constituting a society. As the experience of holiness in general respect, religion has always become one of the institutions affecting individuals and societies the most. Religions, as a form of experience and expression, generally appear and continue in the form of belief, prayer and religious community, in other words, sociological expression. The main subject and purpose of this study is to discuss and analyze the social dimensions of prayers, which is one of the religious expressions, from the perspective of the sociology of religion by documentation method. In this regard, in forming and maintenance of Islamic society, prayers allow people to experience social dimensions, such as submission to Allah, brotherhood and cooperation, caring for each other, overcoming hardships together, realization of social sharing and integration by getting away from evil and meeting at the common ground of goodness by means of its psychological effects. Therefore, prayers do not only guide individuals but also organize social life. For example, salaat and fasting not only ripen the person individually and direct them to the rules of ethics, but also contribute to the prevention of crime and security problems as well as compliance with norms, values and moral principles in social terms. Likewise, zakat, beyond its personal influence, causes socio-economic solidarity by positively affecting the perception of social actors to both wealth and people with low income. Therefore, it is seen that prayers not only direct individuals but also regulate social life.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 12 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 15 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.