Hakkındaki
bilgi azlığı sebebiyle geçmişte olduğu gibi günümüzde de birçok kimse için “rûh” kavramı, bir merak
konusu olmaya devam etmekte, bir sorun olarak düşüncelerinde yer almaktadır.
İnsanın hem biyolojik canlılığının, hem de algılayıcı ve bilici özünün kaynağı
olan rûhun maddeden ayrı, ezelî bir cevher olduğu görüşü, ilk zamanlar
Batı Felsefesindeki tartışmalarda ön plana çıkar. Ancak zamanla gerek
Hıristiyan düşünce tarihinin, gerekse felsefe kültürünün Arapçaya tercümesiyle
beraber kimi İslamî öğretiler üzerinde de etkili olmuştur. Günümüzde,
Müslümanlar arasında rûhun tanrısal bir öz olduğu veya tanrısal özden geldiği
anlayışı kolaylıkla gündeme getirilebilmektedir. Bu bağlamda özellikle rûhun
tanrı ile özdeş olmadığı, ezelî olmayıp sonradan yaratıldığı, tanrıdan kopup
gelen bir parça olmadığı meselesinin açık bir şekilde ortaya konmasının önem
arz ettiği görülmektedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 41 Sayı: 41 |
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi
Adres: Aşkan Mh. Yeni Meram Cd. No: 136 Meram / KONYA • E-posta: akifdergisi@erbakan.edu.tr
ISSN: 2148-9890 • e-ISSN: 2149-0015
Sosyal Medya Hesapları:
Twitter: @akifdergisi • Instagram: @akifdergisi • Facebook: @akifdergisi