Neo-liberalizm ile refahı artırmak adına ideal yollarından biri olduğu düşünülen özelleştirme, iktisadi sorunların çözümü ve iktisadi düzenlemelerin yapılandırılmasıyla ortaya çıkan bir uygulamadır. Bir iktisat politikası aracı olarak özelleştirmenin, özel kesimin kaynaklarını daha etkin ve verimli kullandığı ve iktisadi politikalar içinde özel kesimin yerini ve rolünü artırmak için önemli olduğu belirtilmektedir. Özelleştirme, dünyadaki birçok ülkenin çeşitli şekillerde uyguladığı bir programdır. Bu çalışmada, ülkelerin özelleştirme uygulamalarına değinilmiştir. Özelleştirme uygulaması yapan birçok ülkenin birtakım sorunlar sebebiyle başarısız bir süreç yaşadığı da görülmüştür. Dünyada, kamunun mu yoksa mali ve teknik açılardan güçlü olan şirketlerin mi mal ve hizmetler üretiminde daha etkin ve verimli olabileceği düşüncesi tartışma konusu olmuştur. Türkiye’de yapılan özelleştirme politikalarında hedeflenen düzeyde başarı sağlanamadığı görülmüştür. Bir taraftan serbest piyasa ekonomisinin gerçekleşmesi için gerekli çalışmaların yapılmasına diğer taraftan ise KİT’lerin yeniden düzenlenerek hızlı bir şekilde dönüşümünün sağlanmasına ihtiyaç duyulmuştur. Özelleştirmenin sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan da birçok yönünün olduğu hususu dikkate alınmalı ve ülkelerin mevcut yapısı dahilin de özelleştirme uygulamalarına ilaveten birçok düzenlemenin de yapılmasının gerekli olduğu vurgulanmalıdır. Çalışmada, özelleştirme politikaların etkinliği ve Türkiye’de özelleştirme uygulamalarının etkileri, neo-liberalizm üzerinden anlatılmaya çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 5 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 2 |