This study aims to make a general evaluation of the aqueducts and the Roman pool, which are important parts of the Tyana water system. The most important remnants of Tyana, one of the important cities of the Cappadocia Region, that have survived to the present day are the aqueducts and the Roman Pool, which gave its name to today's Kemerhisar settlement. These two structures, which were built to meet the water needs of Tyana's Roman Imperial Period, form the most important part of the central water system. The aqueducts, which were built as a single storey from large, rough stone blocks without the use of mortar, have a length of approximately 1.2 km. Aqueducts constitute only a small part of the city's water transmission system. The beginning of the Tyana water system is the Roman Pool, located approximately 4 km northeast of the city. The pool gets its water from the spring water in Köşk Höyük, which is right next to it. Research has revealed that the Roman Pool, which has remarkable dimensions and marble coatings, may have another function besides a water collection reservoir. The water transferred to the city is carried not directly from the pool by arches. The water was conveyed from the pool to Bahçeli, where the aqueducts also begin, with the help of an underground canal. During the research, the remains of this water channel were found. The water transferred from here to the aqueducts was brought to the city by the natural slope. Researches show that the aqueducts and the Roman Pool are in the 3rd century AD. It has been revealed that it was built at the beginning of the century.
MÖ II. bin yılın ilk yarısından itibaren yerleşim gören Tyana’nın kalıntılarından günümüze kadar ulaşabilmiş az sayıda yapı mevcuttur. Bu durumun gerekçesi olarak kentin doğu ve batı medeniyetleri arasında bir geçiş noktası olmasından dolayı pek çok kez tahrip edilmesi ve modern kentleşme gösterilmektedir. Buna karşın iyi korunmuş yapılar arasında kentin su ihtiyacını karşılamaya yönelik inşa edilen havuz ve su kemerleri halen büyük oranda korunmaktadır. Roma’nın güçlü siyasi otoritesini ön plana çıkarmak ve en önemlisi de kentin su ihtiyacını karşılaması kemerlere verilen önemi artırmıştır. Kent en parlak çağını Roma Dönemi'nde yaşamış, kentin birçok yapısı bu dönemde inşa edilmiş ve bazıları günümüze kadar ulaşabilmişlerdir. Roma İmparatorluk Dönemi’nde Hadrianus’tan başlayarak Severuslar Dönemi’ne kadar kente verilen önemin kesintisiz devam ettiği arkeolojik buluntulardan açıkça görülmektedir. Kent MS 213 yılında İmparator Caracalla tarafından Roma kolonisi haline getirilmiştir. Bu dönemde kente verilen önemin artması ve Caracalla Dönemi'nde kentte çeşitli imar faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi kentteki anıtsal yapıların ortaya çıkmasındaki en büyük gerekçelerden biri sayılmaktadır. Roma Havuzu’nda, kanallarda ve su kemerlerinde yapılan kazılar sonucunda ele geçen arkeolojik bulgular ve antik kaynaklar aracılığıyla Roma Havuzu ve Su Kemerlerinin MS III. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olduğu anlaşılmıştır. 2021 yılı itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türk Tarih Kurumu'nun destekleri ile Tyana kentinde bulunan su kemerlerinin röleve restitüsyon ve restorasyon projeleri tamamlanmış böylelikle su kemerleri üzerinde bilimsel çalışmalar için önemli bir adım atılmıştır. Doğal olarak su kemerleri ile bağlantılı bir yapı olması sebebiyle çalışmada Roma Havuzu’na da yer verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yunan ve Roma Dönemi Arkeolojisi |
Bölüm | ARKEOLOJİ |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 13 Sayı: 4 |