Social influence, political clout, and economic penetration of Muslims in Andalusia have gradually increased by the conquests since 92/711 years. This circumstance discomforted some of the Christian circles who lived there before the conquest. The religious groups who could not accept living under the hegemony of the Muslim dominance occasionally revolted against the dominance. Opponents of Islam in the capital city, Cordoba, started to be organized under the leadership of Eulogio and Alfaro. However, Eulogio was one step ahead of Alfaro in terms of leadership. Eulogio tried to fire the Islamophobia of young Christians by misinforming them about Islam. Eulogio, who succeeded took the opportunity to openly reveal his activities by means of being executed as Christian because of the defamation of an Islamic holy. After this incident, young people, whom Eulogio had previously raised with Islamophobia, started street protests. Those youth continued to revile at holies of Islam although knowing that they would be executed. Initially, the death penalty was not imposed on them. However, these young people continued to insult Islam even in front of the judge. As a result, strict measures were taken and death penalties were imposed. However, the application of death penalties paved the way for this rebellion to flare up rather than suppressing it. This situation remained on the agenda of the citizens in Cordoba for a long time. Years later, after Eulogio and his followers were sent to different cities from Cordoba, the events gradually faded away. Much as the ‘suicide movement’ that is called as self-murder cases in Islamic and Western sources appears like the rebellion attempts to target the Cordoba government, it can be evaluated as an appearance of the İslamofobi in Andalusia. However, this hostility has come to light as “Reconquista” that targets to wipe off the Muslims from Andalusia territories. This article will review the emergence of ‘suicide movement’ activities about it. This article will also analyze how this movement is over. There will be a short evaluation of the relationship of the movement with Islam in the conclusion part.
Endülüs toprakları 92/711 yılından itibaren fetih hareketleriyle birlikte Müslümanların bölgedeki sosyal, siyasi ve ekonomik nüfuzu hızlı bir şekilde artmıştır. Bu durum fetihten önce burada yaşayan bazı Hıristiyan çevreleri rahatsız etmiştir. Müslüman hâkimiyeti altında yaşamayı kabullenemeyen mutaassıp gruplar zaman zaman isyan girişimlerinde bulunmuşlardır. Başkent Kurtuba’daki İslâm aleyhtarları Eulogio ve Alfaro liderliğinde örgütlenmeye başlamıştır. Ancak Eulogio liderlik konusunda Alfaro’dan bir adım daha öne çıkmıştır. Eulogio, etrafına topladığı Hıristiyan gençlere İslâm hakkında yanlış bilgiler vermeye ve onların İslâm düşmanlıklarını körüklemeye çalışmıştır. Gayretinde başarılı olan Eulogio, bir Hıristiyanın Müslümanların mukaddesatına hakaretinden dolayı idam edilmesiyle, faaliyetlerini alenen ortaya koyma fırsatı yakalamıştır. Eulogio’nun daha önceden İslâm düşmanlığıyla yetiştirdiği gençler, bu olaydan sonra sokak eylemlerine başlamıştır. Bu fanatik gençler idam edileceklerini bile bile İslâm’a ve Müslümanların kutsallarına hakaret etmeyi sürdürmüşlerdir. Başlangıçta bu kişilere idam cezası uygulanmamıştır. Fakat bu gençler hâkimin karşısında dahi İslâm’a hakaret etmeye devam etmişlerdir. Bunun neticesinde katı tedbirler alınıp idam cezaları verilmeye başlanmıştır. Fakat idam cezalarının uygulanması bu isyanın bastırılmasından ziyade alevlenmesine zemin hazırlamıştır. Bu durum uzun bir süre Kurtuba’daki vatandaşların gündeminden düşmemiştir. Yıllar sonrasında Eulogio ve yandaşlarının Kurtuba’dan farklı şehirlere gönderilmesiyle olaylar zamanla sönmeye yüz tutmuştur. İslâmî ve batılı kaynaklarda “İstişhâd hareketi” olarak isimlendirilen intihar vakıaları Kurtuba Hükümeti’ni hedef alan isyan girişimleri olarak gözükse de esasında Endülüs’teki İslâm karşıtlığının bir tezahürü olarak değerlendirilebilir. Nitekim bu düşmanlık asırlar sonra, Müslümanların Endülüs topraklarından tamamen silinmesini amaçlayan “reconquista” ile tekrar gün yüzüne çıkmıştır. Bu makalede istişhad hareketinin ortaya çıkışı, faaliyetleri ve nasıl sonlandığı ayrıntılı olarak ele alınacak; sonuç bölümünde hareketin İslamofobia ile alakası hakkında kısa bir değerlendirme yapılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 3 |
NİSAR Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.