Acil
servise travma nedeniyle başvuran çocukların önemli bir bölümü önlenebilir
nedenlerden kaynaklanmaktadır. Kazalara bağlı
yaralanmalar, çocukluk çağındaki ölümlerin en sık nedenidir.
Çalışmamızda
502 travmalı çocuk demografik ve travmaya ilişkin özellikleri açısından
prospektif olarak incelendi. Erkek/kız oranı 1,52 olarak tespit edildi (p=0,868). Yaş ortalamaları ise erkek
çocuklarda 7,74±4,97, kız çocuklarda ise 7,67±5,25 olarak saptandı. Direkt
grafilerinde fraktür saptanan olguların cinsiyete göre dağılımları erkekler
için %17,2; kızlar için ise %21,1 olarak bulundu (p=0,306). Üst ekstremite fraktürlerine, diğer fraktürlere göre çok
daha fazla sıklıkta rastlanıldı. Travmaya uğrayan tüm olgular içinde düşme
sıklığı % 69,3 ile ilk sırada yer
aldı. Tüm olgular içinde cinsiyete göre dağılım göz önüne alındığında bu
oranlar erkeklerde % 42,4, kızlarda ise % 26,9 olarak bulundu (p=0,559). Sırasıyla erkek ve kızlar
için, üst ekstremite zararlanmaları için
% 19,9 ve % 15,7 (p=0,126); baş
yaralanmaları için ise % 22,5 ve % 12 (p=0,177)
olarak saptandı. Vücuttaki zararlanmalar, türlerine göre değerlendirildiğinde,
kontüzyon % 60’lık bir grubu oluşturuyordu. Bu yaralanma türünün cinsiyetlere
göre tüm olgular içindeki dağılımı, erkeklerde % 36,3 kızlarda ise % 23,7
olarak saptandı (p=0,952). Travmaya
uğrayan olguların ebeveynlerinin eğitim durumları incelediğinde en büyük grubu
ilkokul mezunu ebeveynler oluşturuyordu. İlkokul mezunu olan annelerin oranı
%41,4 (p=0,080); babaların ise %37,3 (p=0,008) olarak saptandı.
Travmaya uğrayan çocukların % 46,0’ı ailelerin birinci çocukları idi.
Tüm olguların içerisinde cinsiyetlerine göre değerlendirildiğinde, olguların %
27,3’ünü erkekler, % 18,7’sini ise kız çocuklar oluşturuyordu (p=0,657).
Çalışmamızın
sonuçları değerlendirildiğinde, her iki cinsiyette de okula başlanan ilk
yıllarda çevre faktörlerindeki değişiklikler nedeniyle travma sıklığında
belirgin bir artış olduğu; erkek çocukların daha aktif ve dış çevre ile daha
fazla ilgili olmaları nedeniyle travmaya daha fazla maruz kalabildikleri; her
iki cinsiyet için de hareketli bir yaşamın bir sonucu olarak düşme olgularının
oranında ciddi bir yükseklik olduğu ve düşmeye bağlı olarak yere daha uzak
olması nedeniyle vücudun üst bölgeleri olan baş ve üst ekstremite
yaralanmalarının, özellikle de kontüzyon biçimindeki zararlanmaların çok daha
fazla görüldüğü; babanın eğitim durumunun olgular üzerinde etkili bir
demografik faktör olduğu ve daha henüz çocuk yetiştirilmesinde yeterli
tecrübelerinin olmaması nedeniyle, travmaya uğrayan çocukların genelde
ailelerin ilk çocukları olduğu tespit edildi.
Çalışmamızda,
ülkemizde ve dünyada travmalı çocuk sayısının azaltılabilmesi için bireysel ve
toplumsal düzeyde konuya ilişkin bilinçlendirmeye yönelik eğitimlerin
artırılmasının yanı sıra güvenli bir çevre kavramının oluşturulabilmesi için
gerekli ev içi ve dışı çevresel kazalardan koruyucu önlemlerin alınması
konularına olan önem vurgulandı.
A
significant proportion of pediatric trauma patients admitted to the emergency department
are injured by preventable causes. Accidental injuries are the most common
causes of deaths in childhood
In
our study, 502 pediatric trauma patients were evaluated prospectively for their
characteristics of exposed trauma and demography. The boy / girl ratio was
found to be 1.52 (p = 0.868). The mean ages were 7.74 ± 4.97 in boys and 7.67 ±
5.25 in girls. 17.2% of the boys and 21.1% of the girls were detected fracture
on direct radiographs (p=0,306).
Upper extremity fractures were encountered more frequently than other fractures.
The frequency of falls was the first among all cases of trauma with the rate of
69.3%, 42.4% of which occurred in boys and 26.9% in girls (p=0.559). The rates of upper extremity injuries were 19.9% for
boys and 15.7% for girls (p=0.126).
The rates of head injuries were 22.5% for boys and 12% for girls (p=0.177). When the type of injury was
evaluated, the rate of contusion was 60%, 36.3% of which occurred in boys and
23.7% in girls (p=0.952). When the parents of the pediatric trauma patients were classified
according to their educational status, the largest group consisted of primary
school graduated parents with rates of 41.4% for mothers (p=0.080)
and 37.3% for fathers (p=0.008).
46.0% of the pediatric trauma patients were the first children of their
families, 27.3% of which were boys and 18.7% were girls (p=0.657).
When
the results of our study were evaluated, the following were found: 1: there was
a marked increase in the frequency of trauma in both genders due to changes in
environmental factors during the first years of the school, 2: boys might be
more exposed to trauma because they are more active and interested with the
external environment, 3: there was a serious increase in the rate of falls as a
consequence of anactive life for both genders, 4: the injuries of the upper part of the body and
upper extremity, particularly in the form of contusions, were more frequently seen
because of their distance to the floor during the fall, 5: educational state of
the father was an important demographic factor and 6: pediatric trauma patients
were generally the first children of the families because of lack of adequate
experience in child-rearing.
In
our study, we emphasized the importance of raising awareness about the issue at
the individual and community-based level and the necessity of increasing the protective
measures for indoor and outdoor accidents in order to be able to create a safe
environment so that the pediatric trauma patientscan be reduced in our country
and in the world.
Trauma pediatric patient gender difference emergency department
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 1 |