Babası Mevlâna’nın Mesnevî’sine nazire olarak mesnevîler kaleme alan, Farsça ve Türkçe şiirleriyle hem Fars edebiyatının Anadolu’lu bir şâiri hem de Türk Divan Edebiyatımızın ilk şâirlerinden olan Sultan Veled, çoğunluğu Farsça gazellerden meydana gelen bir Divan da oluşturmuştur. Bu Divan’da tasavvufî mahiyetteki gazellerinin yanı sıra önemli devlet adamlarına ve Konya, Kayseri, Aksaray ve Kütahya şehirlerine yazılan övgü gazelleri de vardır.
Bu yazıda Sultan Veled’in çocukluğu ve eğitimi ile ilgili kısa bilgiler verildikten sonra adı geçen şehirlere yazdığı gazeller Farsça ve Türkçe çevirisi ile sunulacak, ayrıca Sultan Veled’in bu şehirlere yaptığı seyahatleri ve orada yaşanan olaylarla ilgili bilgiler verilecektir.
Sultan Veled’in yaşadığı Konya’yı “Ey Konya halkı! Can şehrinde doğduğunuzu bilin!” şeklinde nitelemesi ve bu şehirde yaşayan herkesi “Küçüklü, büyüklü evliya” olarak sıfatlandırıp, babası Mevlâna’nın bu şehre olan lütufları ile gazelini tamamlaması Konya’ya olan sevgisini, saygısını ve bağlılığını göstermekte;
Kayseri’ye yaptığı bir seyahatinde söylediği tahmin edilen bir gazelinde de oranın büyüklerinin adını anması ve Kayseri’yi “seçilmiş kişilerin şehri” olarak nitelemesi Konya’dan sonra Selçukluların ikinci merkezi olan Kayseri’ye verdiği değeri göstermektedir. Sultan Veled yine bu şehirde iken Selçuklu Emiri Muîneddin Pervâne’nin de hazır bulunduğu bir mecliste sohbette bulunmuş, sonrasında ise hem övülmüş hem de sohbetini beğenmeyenler tarafından eleştiri almıştır.
Sultan Veled “Nurlu şehir” diye vasıflandırdığı Kütahya’yı da bir gazelinde medhetmiş ve dönemi kaynakları zikretmese de bu şehre bir seyahatte bulunarak söz konusu gazelini söylemiştir. Tabi ki Kütahya’nın Sultan Veled’in nezdinde ayrı bir değeri vardır. Çünkü kızı Mutahhara Hatunu bu şehre gelin vermiştir. Kaynaklarda farklı şekilde nakledilse de kızı Mutahhara Hatun Germiyanoğulları Beyliği’nden Süleyman Şah ile evlenmiş ve bu evlilikten doğan Devlet Hatun adlı kız da 1378 yılında Yıldırım Bâyezid’le Osmanlılar ile irtibat sağlamak üzere evlendirilmiştir. Mutahhara Hatun’un Germiyanoğullarına gelin gittiği hususunda kaynaklar hemfikir olmakla birlikte evliliğini Süleyman Şah ile yaptığı hususu tarihi açıdan pek mümkün görünmemektedir ve Germiyanoğulları ailesinden kiminle evlendirildiği hususu hâlen bilim dünyasınca aydınlatılmaya muhtaçtır.
Sultan Veled’in gazellerinde övgü yazdığı son şehir ise yine Selçukluların önemli şehirlerinden Aksaray’dır. Bir gazelinde Aksaray’ı hem öven hem de hicveden Sultan Veled bu şehri “Doğruluk madeni” olarak vasıflandırmakla birlikte Moğolların orayı merkez edinerek Konya’daki Selçukluları tehdit etmiş olmalarını da “Zenci ordudan daha ne kadar zulüm göreceksiniz!” diyerek dile getirir ve Selçukluları savaş meydanına çağırır. Ayrıca babası Mevlâna’nın yakın müridi olan IV. Rükneddin Kılıçarslan’ın Moğollar tarafından Aksaray’a davet edilerek burada öldürülmesi de Sultan Veled’i etkilemiş olmalıdır.
Sultan Walad, who wrote mathnawi with an inspiration from his father Mawlana’s Mathnawî, is both an Anatolian poet of Persian literature and one of the first poets of our Turkish Diwan Literature with his Persian and Turkish poems, has also created a Diwan, most of which consists of Persian ghazals. In this poetry Diwan, besides the mystical ghazals, there are also praise (madhiya) odes written for the statesmen of the period and the cities of Konya, Kayseri, Aksaray and Kütahya.
In this article, after giving brief information about Sultan Walad’s childhood and education, the ghazals he wrote to the mentioned cities in both Persian and Turkish translation, as well as the information about Sultan Walad’s travels to these cities and the events that took place there will be presented
Sultan Walad described Konya, the city where he lived by saying “O people of Konya! Know that you were born in the city of Life!” His characterization of this city as “Small and elder saints” and completing his ghazal with the blessings of his father Mawlana on this city shows his love, respect and devotion to Konya;
The fact that he describes Kayseri as “the city of the chosen people” in a ghazal that is presumably said during a trip he made to Kayseri and mentions the names of the elders of the place shows the value he gave to Kayseri, the second center of the Seljuks after Konya. While Sultan Walad was still in this city, he had a conversation in a council where the Seljuk Muîneddin Parvânae was present, and then he was both praised and criticized by those who did not like his talk.
Sultan Walad also praised Kütahya, which he described as “the city of light”, in one of his ghazals, and he made a trip to this city and sang the ghazal for this city, although the sources did not mention his trip of that period. Of course, Kütahya has a special value in the eyes of Sultan Walad because his daughter Mutahhara Khatun moved to this city as a bride. Although it is reported differently in the sources, his daughter was married to Suleyman Shah from the Mutahhara “Germiyanoğulları” Principality, and the girl named Devlet Khatun, who was born from this marriage, was married to Yildirım Bayezid in 1378 to establish a contact with the Ottomans.
The last city which Sultan Walad wrote praise in his ghazals for was Aksaray, which was also one of the important cities of the Seljuks. Sultan Walad, who both praises and satirizes Aksaray in his ghazal, describes this city as a “mine of truth”, and he calls the city to the battlefield by saying “How much more persecution will you see from the black army!” to the fact that the Mongols took it as their center and threatened the Seljuks in Konya. In addition, the murder of Ruknaddin Kilicharslan (IV) who was the close disciple of Mawlana, his father, by the Mongols after an invitation to Aksaray, must have also affected Sultan Walad.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Nisan 2022 |
Kabul Tarihi | 13 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |