It is observed that the love for flowers in Turkish culture has reached until today, with no interruption, even increasing, starting from pre-Islamic times until today. In particular, the fact that this interest has been embodied in many fields mainly in the branches of art beyond only the curiosity and love of flowers since the 16th century has been instrumental in causing that an extensive legacy has reached today. It is certain that many flowers of different species take their share from this love. However, it must be said that tulip has a special place among them. It is accepted that the tulip, which was not known in the Roman and Byzantine periods, entered Anatolia in the 12th century together with the Turks. Tulip, which is a part of the ancient culture of Turks before Anatolia, has become widespread in this geography and an indispensable pattern in many fields, from art to literature.
Architectural decoration is one of the areas where tulip is widely used. Tulip was widely used in the stone decoration of civil works in the Tulip Period. On the other hand, to what extent this motive was used in the stone decoration of mosques. Our article deals with the answer to this question. The use of tulip motive in stone decoration of mosques is given in a chronological order. Thus, the usage rate of tulip motive, which was widely used in the stone decoration of 18th century mosques, in previous centuries was tried to be revealed.
Türk kültüründe çiçeklere duyulan sevginin İslâmiyet öncesi dönemlerden başlayarak günümüze değin hiç kesintiye uğramadan hatta üzerine koyarak ulaştığı görülür. Özellikle 16. yüzyıldan itibaren bu ilginin sadece çiçek merakı ve sevgisinin ötesine geçip başta sanat dalları olmak üzere birçok alanda somutlaşması, günümüze yüklü bir mirasın ulaşmasına vesile olmuştur. Farklı cinsten birçok çiçeğin bu sevgiden payını aldığı muhakkaktır. Ancak bunların arasında lâlenin ayrıcalıklı bir yerinin olduğunu söylemek gerekir. Roma ve Bizans dönemlerinde bilinmeyen lâlenin Anadolu’ya 12. yüzyılda Türklerle beraber girdiği kabul edilir. Türklerin Anadolu öncesindeki kadim kültürlerinin bir parçası olan lâle, bu coğrafyada yaygınlaşmış, sanattan edebiyata birçok alanda vazgeçilmez motiflerden birisi haline gelmiştir.
Lâlenin yaygın olarak kullanıldığı alanlardan birisi mimari süslemedir. Lâle Devri’nde çeşme ve sebiller başta olmak üzere sivil eserlerin taş tezyînâtında yaygın bir biçimde kullanılan lâle, camilerinin taş süslemelerinde ne düzeyde yer almıştır. Makalemiz bu sorunun cevabına yönelik ele alınmıştır. Lâle motifinin camilerin taş süslemesinde kullanımını kronolojik bir düzenle verilmiş böylelikle, 18. yüzyıl camilerinin taş tezyînâtında yaygın olarak karşılaşılan lâle motifinin önceki yüzyıllarda kullanım oranı ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan makaleler, Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır. Bilimsel araştırmaları kamuya ücretsiz sunmanın bilginin küresel paylaşımını artıracağı ilkesini benimseyen dergi, tüm içeriğine anında açık erişim sağlamaktadır. Makalelerdeki fikir ve görüşlerin sorumluluğu sadece yazarlarına ait olup Ortaçağ Araştırmaları Dergisi'nin görüşlerini yansıtmazlar. Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası