Türk dillerinde kanıtsallık, bilinçli bir özne ya da alıcı tarafından (birinci kişi dahil) bilgiye dolaylı şekilde ulaşıldığına atıfta bulunarak ifade edilir. Kanıtsallığın alt ulamı dolaylılık ise Türk dillerindeki görünümüne göre kendi içinde üçe ayrılır: algısallık, çıkarımsallık, aktarımsallık. Ancak dillerde birinci kişi ile kanıtsal kullanımında farklı anlam alanları ya da kişiye göre kanıtsal seçimi gibi durumlar ortaya çıkar. Birinci kişi bağlamında kanıtsal kullanımına alanyazında kısaca yer verilerek konuşucunun farkında olmadığı durumlar anlam alanıyla örneklendirilir: Uyu-muşkanıtsal-um1.kişi. Bunun dışında Türk dilinin farklı dönemlerine ait yazılı dil malzemesinde kanıtsallığın birinci kişi bağlamında hangi durumlarda kullanıldığı, eylemlerin anlamı nasıl etkilediği ve bu kullanımların kanıtsallığın ulamlarıyla ilişkisi incelenmeyi beklemektedir. Bu konuya dikkat çekmek ve diller arası incelemelere katkı sağlamak amacıyla bu çalışmada, Mehmet Âkif Ersoy’un eserlerinden oluşan derlem çerçevesinde birinci kişi ile kanıtsallık işaretleyicileri -mIş/ImIş kullanımları ele alınmıştır.
İncelemede, eylemlerin kılınış özellikleri, eylem sınıflandırmalarına göre olay ya da içsel durum eylemi olup olmamaları ve eylemin istemli veya istemsiz gerçekleşme durumu örnekler üzerinden anlam bilimsel ve edim bilimsel yaklaşımla tartışılmıştır. Bir sınıflandırma önerisi geliştirilerek derlemde belirlenen kullanımlar, konuşucunun bilinç durumuna göre altı alt başlık altında değerlendirilmiştir. Bunlara ek olarak özellikle edebî eserlerde kanıtsallığın görünümü ve bir üslup özelliği olarak hangi durumlarda kullanımına başvurulduğu sorgulanmıştır. Kullanım örneklerinin tarandığı derlemin oluşturulmasında, metinlerin diyalog içermesi ve konuşma diline yakın olması ölçüt olarak kabul edilmiştir.
İnceleme sonucunda, birinci tekil ve çoğul kişi tercihinin anlamın ortaya çıkmasında etkili olduğu, özellikle birinci tekil kişi ile kullanımlarda geniş bir anlam alanının işaretlenebildiği görülmüş, kontrol eksikliği ve bilinç dışı katılım gibi konuşucunun dolaylılığı tercih ettiği bilince dayalı durumlar ve edimsel olarak ironi, nesnellik vb. anlamlardaki kullanımlar tespit edilmiştir. Derlemde birinci çoğul kişiyle kanıtsal kullanımı, önermenin sorumluluğunu alma ve anlatımı güçlendirme amacıyla tercih edilen bir üslup özelliği olarak yorumlanmıştır. Sözlük birimlerin özellikleri değerlendirildiğinde ise çoğunlukla istemsiz gerçekleşen ve içsel durum eylemlerinin kullanıldığı bulgusuna erişilmiştir.
dolaylılık birinci kişi bilinçdışı katılım kanıtsallık Mehmet Akif
Alexander von Humboldt Vakfı
In Turkic languages, evidentiality is expressed by referring to access to information in an indirect way by a conscious subject or receiver (including the first person). Under evidentiality, indirectivity is divided into three subcategories based on the corpus of Turkic languages: perceptual, inferential, and reportive evidentiality. However, in languages, situations such as different semantic domains or evidential selection according to the person are observed in the use of evidential in the first person. The emergence of the meaning “outside of speaker’s awareness” in the first person context is included in the literature: Uyusleep-muşevidential-um1stperson-singular. “I have slept”. Otherwise, in which cases evidentiality is used in the context of the first person in written language belonging to different periods of the Turkic languages, how verbs affect meaning and the relationship of these uses with the categories of evidentiality are waiting for the investigation. In order to draw attention to this topic and contribute to cross-language studies, in this study, the use of first-person and evidential markers -miş/imiş is discussed within the framework based on the corpus consisting of Mehmet Âkif Ersoy's works.
In the analysis, the characteristics of the verbs in terms of actionality, whether they are an event or an internal state action according to the verb classification, and the volitional or non-volitional realization of the action are discussed through examples with a semantic and pragmatic approach. A classification proposal was developed and the uses determined in the corpus were evaluated under six sub-headings depending on the state of the speaker's consciousness. In addition to these, especially in literary works, the occurrence of evidentiality and the situations in which it is used as a stylistic feature were questioned. Containing dialogue and being close to spoken language were accepted as criteria in the creation of the corpus.
As a result of the analysis, it has been revealed that the choice among the first person singular and plural is effective in the emergence of the meaning, and a wide range of meanings can be marked, especially in the use of the singular first person. Depending on conscious situations, the speaker prefers indirective markers in the cases of lacking in control and unconscious participation, and pragmatically irony, objectivity, etc. meanings and uses have been determined. In the corpus, the use of the first person plural with evidential is interpreted as a preferred stylistic feature in order to strengthen objectivity and expression. Considering lexicon preference, it was seen that mostly non-volitionality and internal state actions were used.
evidentiality indirectivity first-person unconscious participation Mehmet Âkif
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: Özel Sayı (Yüreklerde Akif, Dillerde Hürriyet) |
Bilginin ışığında aydınlanmak dileğiyle....
ODÜSOBİAD