The problem of Pontus has emerged in the middle of 19thcentury through the Greek independence movement and has been developed within the framework of the aim of establishing a Greek-Roman state in eastern Black sea coastline. The Pontus problem has developed during the First World War with becoming evident in terms of both politics and gang acts, and has turned into an armed uprising. The government of Turkish National Assembly, established in Ankara in the beginning of 1920, had to deal with the problem of Pontus and to take serious measures while trying to sustain the National Struggle. After the National Struggle, Pontus problem has been discussed in Lausanne Conference and the problem has been resolved by the exchange of Turkish and Greek population. The political, historical and cultural outcomes of Pontus problem are still present in the present day and has lecturing characteristics in terms of future political course of the Turkey
Pontus Sorunu, 19. Yüzyılın ortalarında Yunan bağımsızlık hareketiyle ortaya çıkmış ve Megalo İdea’nın bir uzantısı olarak Doğu Karadeniz kıyılarında Pontus adı altında bir Yunan – Rum devleti kurulması amacı çerçevesinde gelişmiştir. Pontus Sorunu, I. Dünya Savaşı sırasında olgunlaşarak hem siyasi hem de çete faaliyetleri yönünden belirginlik kazanmış, silahlı bir isyana dönüşmüştür. Ankara’da kurulan TBMM Hükümeti, 1920 yılı başlarından itibaren bir yandan Milli Mücadeleyi sürdürürken diğer taraftan da Pontus Sorunu ile uğraşmak ve ciddi tedbirler almak zorunda kalmıştır. Milli Mücadele sonrasında Pontus Sorunu Lozan Konferansı’nda tartışılmış ve alınan kararlar gereği Türk ve Rum ahalinin mübadele edilmesi ile çözüme kavuşturulmuştur. Siyasi, tarihi ve kültürel sonuçları ile Pontus Sorunu günümüzde de etkisini devam ettirmekte olup, Türkiye’nin gelecek politikaları için ders verici özellikler taşımaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 12 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 |