Özet
Çalışma hayatında işgücü verimliliği klasik yönetim anlayışının
üzerinde durduğu önemli alanlardan birisi olmuştur. Teknolojik
değişim, küreselleşme, kalite anlayışı, sürdürülebilirlik ve sosyal
inovasyon yönetim anlayışını değiştirmiş ve işletmelerin hem iç
hem dış çevresini şekillendirmiştir. Bu süreçte işgücü giderek
daha da önem kazanmış ve değişen endüstriyel ilişkileri açıklamak
için farklı kuram, yöntem ve araçlar kullanılmıştır. Bu bağlamda,
çalışanların tutum ve davranışlarının belirleyicisi olan psikolojik
sözleşme, işgören-işveren ilişkisini açıklamakta da faydalı
olmaktadır. Ancak, çalışanların tutum ve davranışlarının anlaşılabilmesi
için onların algılarının bilinmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Psikolojik sözleşme yöneticilere bu bakış açısını sunabilen bir
araç, bir yöntem niteliği taşımaktadır. Bu çerçevede, bu çalışmada
psikolojik sözleşmenin tanımı, kapsamı, boyutları ve gelişimi
kuramsal yaklaşımlar bağlamında ele alınmakta, kuramsal
eleştiriler incelenmekte ve gelecekteki çalışmalar için bazı önerilerde
bulunulmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Mart 2016 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |