Uluslararası ilişkilerin gerçek aktörü olarak devletleri gören geleneksel kuramların etkisindeki vekâlet savaşları literatürü, Yemen İç Savaşı’nda bölgesel güçteki devletleri merkeze alıp Yemenli aktörlerin hareket kabiliyetini çok sınırlı görmektedir. Şüphesiz doğruluk payı olan bu yaklaşımdan hareketle müvekkil – vekil ilişkisini sadece tek taraflı ilerleyen şekilde varsaymak ne kadar doğrudur? Yemen, tarihi boyunca dış müdahalelere açık olmuş ve bu olgu 2015 sonrası dönemde daha görünür bir hal almıştır. Bu dönemde güçlenen İran – Husiler ilişkisi, genellikle bölgesel nüfuz mücadelesi çerçevesinde İran’ın merkezde olduğu analizlerle ele alınmaktadır. Ancak bu çalışma, İran’ın Husilere olan desteği üzerinden Husileri salt etkisiz bir vekil olarak gören literatürü eleştirmekte olup vekâlet ilişkisinin çok yönlü, çok taraflı ve çok boyutlu olduğunu değerlendirmektedir. Sonuçta devlet-dışı aktörlerin devletleri, bölgesel sistemi ve bu sistemdeki güç dengesini şekillendirme kapasitelerini göz önüne alarak Husilerin konjonktürel gelişmelerden faydalanıp kendi mücadelelerini bölgeselleştirerek İran’ı savaşın içine çekip kendi güçlerini arttırdıklarını, aynı zamanda İran’la ilişkilerinde geniş bir manevra alanı oluşturabildiklerini savunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |