Salat Tepe, Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nin 25 km doğusunda yer almaktadır.
Höyükte 2000-2013 yılları arasında bir kurtarma kazısı yapılmıştır. Ilısu Barajı’nın
suları altında kalacak olan Salat Tepe’nin iskân tarihi Erken Kalkolitik dönemle başlamaktadır. MÖ 5. binden M.S. 19. yüzyıla kadar olan zaman diliminde zamansal boşluklarla birbirinden ayrılan beş ana dönem saptanmıştır. Erken Tunç Çağı I’den sonra
höyük terk edilmiş ve Erken Tunç IV’te tekrar yerleşime açılmıştır. Yaklaşık olarak
MÖ 2400’den M.Ö. 1400’e kadar kesintisiz bir yerleşim görülmektedir. Bu tarih aralığı Erken Tunç IV (Dönem IIA: Tabaka 6-5), Orta Tunç (Dönem IIB: Tabaka 4-3) ve
Geç Tunç I (Dönem IIC: Tabaka 2-1) Çağları’na karşılık gelmektedir. Salat Tepe, Geç
Tunç Çağı ortalarında tekrar terk edilmiş ve Erken Demir Çağı’nda bir kez daha iskâna
açılmıştır. Höyükte yapılan kazılar sonucunda birtakım ritüellerin arkeolojik izlerine
ulaşılmıştır. Bu arkeolojik izler kanlı kurban olarak adlandırdığımız hayvan kemikleri
ve kansız kurban olarak tanımladığımız ritüel nesneleridir. Hayvan kemikleri yavru
köpek, yavru domuz, genç bir geyik, kuzu ve büyük baş hayvanlardan oluşmaktadır.
Ritüel nesneleri çoğunlukla kil olmak üzere, taş ve metalden yapılmıştır. Bu arkeolojik
buluntular kapı eşiklerinde, temellerin altındaki çukurlarda, bina molozuna kazılmış
çukurlarda, çukurlara yerleştirilen kapların içerisinde bulunmuştur. İnsanları bu türlü
ritüelleri yapmaya iten sebepler olmalıdır. Salat Tepe’de deprem ve yangın izlerine
rastlanmıştır. Konutları depremle yerle bir olan insanların yeni binalarını inşa ederlerken onun daha sağlam ve uzun ömürlü olması için birtakım yapı ritüelleri gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır. Bu ritüellerle bir önceki tabaka “kapatılmış”, ya da binaların işlevi dönüştürülmüştür. Salat Tepe’de gördüğümüz ritüel içerikli arkeolojik buluntuları
Hitit-Hurri çiviyazılı belgeleri ile karşılaştırma imkânı vardır. Her ne kadar Hitit-Hurri
metinlerinin çoğu, Salat Tepe’de Orta Tunç Çağı I yerleşiminin sona ermesinden sonra
ortaya çıksa da bu çiviyazılı belgelerle, arkeolojik belgeler arasında kimi benzerlikler
kurulabilmektedir. Bu durum kazılar sonucunda elde edilen buluntuları daha iyi anlama olanağını bizlere vermektedir. Salat Tepe’de yapı ritüelleri gerçekleştirilmiş olsa
bile bunu Hitit-Hurri çiviyazılı belgeleri ile karşılaştırırken sadece yapı ritüellerine
değil, sayısı bir hayli fazla olan büyü metinlerine de başvurulmalıdır. Çünkü büyü
metinlerinde, tıpkı Salat Tepe’de örneklerini gördüğümüz gibi kurban çukurları ve o
çukurlarda sunulan kanlı ve kansız kurban örnekleri mevcuttur. Hitit-Hurri çiviyazılı
belgelerinde kurban söz konusu olduğunda başlıca unsurlardan biri kurban çukurlarıdır. Bu çukurlarda sunulan hayvanlar arasında kuş ve domuz bulunmaktadır. Salat
Tepe’de domuz yavrusu en çok tercih edilen kurban hayvanları arasındadır. Kuşların
yakılması örneğine rastlanmasa da 5. tabakada yanmış hayvan kemikleri görülmüştür.
4. ve 2. tabakalarda gördüğümüz ters çevrilmiş kâse içindeki yavru domuz kurbanı da
Yazılıkaya A ve B odaları arasındaki kurbanı hatırlatmaktadır. Ritüel kalıntıları temellerin altındaki çukurlardan da elde edilmiştir. Hitit metinlerine göre temellerin altına çok
miktarda sunu konmakta, kurban çukurlarına hamur, kil ve metalden yapılma pek çok
ritüel nesnesi bırakılmaktadır. Bunlar arasında pişmiş toprak figürinler, gümüşten kulak
ve merdiven modelleri yer almaktadır. Salat Tepe’deki başlıca ritüel buluntular insan
ve hayvan figürinleridir. Bu çalışmada Salat Tepe ritüellerini Hurriler’le ilişkili tutmak
mümkün müdür sorusuna yanıt aranacaktır. Burada gördüğümüz ritüel uygulamalarının Hurri etkili Hitit metinleri ile olan benzerlikleri açıktır. Bunun yanı sıra çiviyazılı
metinler Kuzey Mezopotamya’da Akad döneminden itibaren Hurriler’in Sami toplumlarla birlikte yaşadığını kanıtlamaktadır. Hurriler, zaman içerisinde Fırat’ın batısına
yayılmışlardır. Fırat ve Dicle arasındaki varlıkları da Hitit metinleri ile saptanmaktadır.
Hurrice bir isim taşıyan Tunip-Tešup adlı bir kralın hüküm sürdüğü Tikunani krallığının varlığı I. Hattušili dönemi metinlerinden bilinmektedir. Tikunani krallığının Yukarı
Dicle havzasında yer aldığı düşünülmektedir. Hitit kralları I. Hattušili ve I. Muršili,
Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da Hurriler’e karşı mücadele etmişlerdir. Bu
çevredeki Hurri varlığını daha sonraki Hitit metinleri de doğrulamaktadır. Buna göre
Salat Tepe’nin Hurriler tarafından iskân edilmiş olması mümkündür ve Salat Tepe’de
açığa çıkan ritüel kalıntıları da Hitit-Hurri metinlerinde anlatılan ritüellerin arkeolojik
kanıtları görünümündedir
Salat Tepe Hititler Hurriler Ritüel Kurban Çiviyazılı Belgeler Tunç Çağı.
Salat Tepe is located ca. 25km east of Bismil, Diyarbakır. Salvage excavations
have been carried out in the mound between the years 2000-2013. The site will be
flooded by the Ilısu Dam. The settlement history of Salat Tepe begins in the Early
Chalcolithic Period. Five main periods defined by gaps have been determined from
the 5th Millennium BCE to CE 19th century. The mound has been abandoned after the
Early Bronze Age I and was resettled in the Early Bronze Age IV. A settlement continuity has been determined from ca. 2400-1400 BCE; the Early Bronz Age IV (Period
IIA: Level 6-5), Middle Bronze Age I-II (Period IIB: Level 4-3) and Late Bronze Age I
(Period IIC: Level 2-1). Salat Tepe has been once more abandoned towards the middle
of the Late Bronze Age and was resettled in the Early Iron Age.The traces of some ritual
activities, such as animal bones showing bloody sacrifice and ritual objects showing
bloodless sacrifice, have been found during the excavations carried out in the mound.
The animal bones belong to piglet, puppy, deer, lamb and cattle, and the objects used
during rituals are made mainly of clay and of stone and metal. These objects have been
found in fills on thresholds, in pits dug under foundations, and in pits dug into fills.
Some animal bones were placed into bowls. These rituals were probably performed
according to some needs. The settlement at Salat Tepe shows multiple traces of fire
and earthquake in several levels. Thus, the destruction caused by earthquakes might
have forced the inhabitants to perform foundation rituals for securing their new dwellings they wished to use for a long time. These rituals “close” former levels or convert
the function of buildings. It is possible to compare the Hittite-Hurrian cuneiform texts
with the archaeological finds of Salat Tepe. Although most of the Hittite texts appear
after the end of the Middle Bronze Age I settlement in Salat Tepe, these texts include
a long tradition; thus, a substantial part of similarities between the cuneiform texts and
archaeological finds are determined. This gives us the chance of a better comprehension
of the archeological material. In this respect, magical texts are significant sources, since
numerous sacrifice pits like those in Salat Tepe bear bloody and bloodless sacrifices.
According to Hittite-Hurrian cuneiform texts, the main element regarding sacrifices is the pit. Bird and pig are primarily sacrificed, and piglet is the most preferred sacrificion
at Salat Tepe. Although no remains resembling burning of birds are detected at Salat
Tepe, several burned animal bones are recovered in level 5. The sacrificed piglets in
bowls placed face down in levels 4 and 2 resemble the sacrificion between rooms A
and B at Yazılıkaya. Ritual traces are also determined in pits dug under foundations.
According to Hittite-Hurrian texts many offerings had been placed under foundations,
and many ritual objects made of paste, clay and metal had been placed in sacrificial
pits. Within these objects clay figurines, and models of ears and ladders made of silver
take place. In Salat Tepe, mainly human and animal figurines were used during rituals. In this study, the possible relations of Salat Tepe rituals with Hurrian rituals will
be handled. Hittite ritual texts with Hurrian influence show obvious similarities to the
ritual activities in Salat Tepe. According to the cuneiform texts, Hurrians lived in North
Mesopotamia together with Semitic societies from the Akkadian period onwards. Over
the time, Hurrians stretched out to the west of the Euphrates, and their existence in these
lands is also recorded in the Hittite texts. Tunip-Tešup, king Tikunani with a Hurrian
name, is recorded in the Hattušili I period. The kingdom of Tikunani is suggested
to be located between the Euphrates and the Tigris, in the Upper Tigris Region. The
Hittite kings Hattušili I and Muršili I fought with the Hurrians in Northern Syria and
Southeastern Anatolia. Hurrian presence in this region is recorded also in later Hittite
texts. Thus, Salat Tepe might have been settled by Hurrians, and the archaeological
evidence of ritual activities recorded in the Hittite-Hurrian texts seem to have been
uncovered in the mound.
Salat Tepe Hittites Hurrians Ritual Sacrifice Cuneiform Texts Bronze Age.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 26 |