Makara küpelerin gerek adlandırılması gerekse işlevinin belirlenmesi zorluk çekilen bir
konudur. Bu küpelerin işlevleri yayınlarda ve sergilemede makara, bobin, ağırlık, oyun taşı, aplik,
düğme, jeton, disk, kaide, toka, takı, tıpa, kapak, kıyafet ve mobilya aksamı veya belirsiz nesne
olarak geçebilmektedir. Bunlara ilaveten dağ kristalinden örneklere, şeffaflığı nedeniyle, lens,
büyüteç, tutuşturucu gibi işlevler de önerilmiştir. Bu çalışmada aynı biçimde ama farklı malzemeden nesnelere verilen işlev karışıklığını, bütüncül bir yaklaşımla ortadan kaldırmak; tanımlamaları
betimler ve etnoarkeolojiyle desteklemek amaçlanmıştır. Dağ kristali, mermer ve yarı değerli taşlardan; altın, elektron, gümüş, bronz gibi metallerden veya pişmiş toprak, cam, fayans, kemik, fildişi, amber, ahşap gibi farklı malzemelerden yapılan, kabaca aynı biçimdeki nesneler bu çalışmada
küpe işlevi açısından değerlendirilmiştir. Araştırmacılar yayınlarında bazen farklı adlandırmalarla,
makara küpelerin örneklerine yer vermiştir. MÖ 3. ve 2. binyılda, genellikle beş santimden büyük,
taştan ve pişmiş topraktan yapılmış dokuma işlevli makaralar bilinmektedir. Kaba yapılı, büyük
boyutlu ve bazen de dokuma tezgâhı tasvirlerinde betimlenen, makara küpelerden nispeten erkene
tarihlenen dokuma makaraları çalışmanın dışında tutulmuştur. Bu çalışmada makara küpelerin,
kısaca ele alınacak MÖ 2. binyıl kullanımından sonra, detaylı olarak MÖ 1. binyılın ilk yarısındaki
varlıklarına, dağılımlarına, malzeme çeşitliğine değinilmiştir. Verilen örnekler ve betimler doğrultusunda da gerek işlev, gerekse adlandırma konusunda belirsizliklerin yaşandığı ufak boyutlu
makaraların, MÖ 1. binyılda küpe işlevinde kullanılmaları üzerine kişisel düşünce ve saptamalar,
araştırmacıların yorumuna sunulmuştur. Mümkün olduğu kadar etnoarkeoloji, betimlemeler ve
antik kaynak verileri bütüncül olarak kullanılmıştır. Bazen araştırmacılar “disk” küpe betimlerine
değinse de, gerçek küpelerin eksikliğinde hemfikir oldukları için, bu makalede arkeolojik buluntular mümkün olduğunca farklı malzemeden örneklendirilmeye çalışılmıştır. Akdeniz ve Anadolu
kültürlerinde küpe kullanımı cinsiyetler açısından da ele alınmıştır. Makara küpelerin buluntularının ve betimlerinin dağılımıyla, olası bölgesel sonuçlar sorgulanmıştır. MÖ 6. yüzyıl sonuna kadar
farklı malzemelerle karşımıza çıkan makara küpeleri ve betimlerini birlikte değerlendirdiğimizde,
bunlara şüpheyle yaklaşmanın veya küpe oluşlarına karşı çıkmanın yanlış olduğu ortadadır. Bu
nedenle çalışmanın sınırlarına sığdırmaya çalıştığım verilerin ve günümüzde kullanılan makara
küpe çeşitlerine malzeme ve boyutsal benzerliğin görmezden gelinmesine son verilerek makara
küpelerin MÖ 1. binyılın ilk yarısının en yaygın küpe biçimi olarak kabul edilmesi teklif edilmiştir.
Bunun dışında, genellikle aşık olarak adlandırılan, işlevi tartışmalı, diğer bir buluntu grubunun da
kullanılmamış ve bitişik makara küpe çiftleri olması teklifi sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: XXIX Sayı: XXIX |