Göç
olgusu, insanlık tarihi boyunca süreklilik sergileyen bir nüfus hareketidir.
İnsanlar, yaşadıkları ekonomik ya da politik sorunlar nedeniyle zaman zaman göç
kararı almak durumunda kalmıştır. Göç kararı alan insanlar, çoğunlukla refah
düzeyinin yüksek olduğu gelişmiş bölgelere yönelme eğiliminde olmuştur. Göçün
birden çok sebebi olmakla birlikte ekonomik nitelikli olanı, bilinen en yaygın
göç türüdür demek mümkündür. Son yıllarda Ortadoğu ülkelerinde yaşanan siyasi ve
ekonomik krizler, bu ülkelerde yaşayan insanların geleceğe ilişkin kaygılarını
artmıştır. Bölgede artan güvenlik/yaşam riski/kaygısı dolayısıyla insanlar,
kitlesel olarak yer değiştirmeye başlamış; sürekli savaş ve iç çatışma hali,
küresel ölçekte mülteci göçünü tetiklemiştir. Kitleler halinde yaşam alanlarını
terk eden insanlar, Türkiye ve gelişmiş Avrupa ülkelerine yönelmiş durumdadır.
Hedef ülkelerin maruz kaldığı bu yoğun göç baskısına çözüm arayışı, başta
Avrupa Birliği (AB) olmak üzere çok sayıda ülkenin öncelikli gündem konusu olmuştur.
Bu çalışmada, AB’nin düzensiz göçle mücadele için bölge ülkeleriyle ortak
politikalar üretme ve bu politikalara küresel ölçekte işlerlik kazandırma
girişimleri, analiz edilmiştir. Sonuç olarak denilebilir ki, AB’nin bölge
ülkeleriyle “ortak göç yönetim stratejisi ve mevzuatı” oluşturma girişimleri
sonucunda oluşan göç politikası/mekanizması, düzensiz göç sorununu çözmekten
uzak görünmektedir. Ayrıca bu politika/mekanizma, uluslararası koruma/iltica
mevzuatıyla paradoksal bir yönelim içinde bulunmaktadır.
Mülteci/Sığınmacı Sorunu Uluslararası Koruma/İltica Göç Politikası Göç Yönetimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | 2017 Yılı 8. Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Kabul Tarihi | 22 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 8 |