This article examined the opportunities and challenges that Türkiye’s Gaza Diplomacy after October 7 has faced as to peacebuilding in Palestine. The article asserts that Gaza diplomacy has acquired a key position thanks to its novelties which can overcome the deadlock in peacebuilding in Palestine. The conventional diplomacy instruments have failed in deterring Israel from using unproportionate force and taking necessary steps towards peace after October 7 conflict in Gaza. The deadlock and abeyance as to the Israeli-Palestinian issue in general necessitates fresh ideas, approaches, and solutions. In this vein, Türkiye’s Gaza diplomacy shaped by humanitarian diplomacy understanding put forth concrete steps and functional mechanisms – especially “the guarantor formula” in order to resolve the issue on the basis of the “two-state solution”. With the help of the process tracing method, the study concluded that the alternative framework for peacebuilding presented by Türkiye as part of its Gaza diplomacy has brought innovation in (at least) three ways. First, Palestinians have been struggling with statelessness particularly and the problems of dispossession, poverty, and underdevelopment in general due to Israeli policies. With a humanitarian and holistic approach, Türkiye’s Gaza diplomacy includes phases which enables to carry out together the development and state building processes. Secondly, Due to asymmetrical power capabilities between Israel and Palestine, it is crucial to call forth the deterrence-guardianship tools of international society against the legitimization of Israel’s expansionist policies. Various mechanisms, especially the guarantor formula, devised by Türkiye’s Gaza diplomacy enable to provide necessary support of which the Palestinians need on the ground. And thirdly, Türkiye has acquired a major position as an advocate of the Palestinian cause and put effort in distinctive mediation-facilitation processes as to the issue. By means of the guarantor formula, Türkiye uttered that it can be one of the guarantors for the Palestinians. In this regard, the Gaza diplomacy provides Türkiye with an influential position that will greatly increase its clout over peacebuilding and state building in Palestine.
Israeli-Palestinian Issue Humanitarian Diplomacy October 7 Conflict Peacebuilding Humanitarian Crisis
Bu çalışma 7 Ekim sonrası Türkiye’nin Gazze Diplomasisinin Filistin’de barış inşasına yönelik imkân ve sınırlarını ele almıştır. Çalışma Filistin’de barış inşası süreçlerinde yaşanan çözümsüzlüklerin aşılmasına yönelik yenilikler sunması dolayısıyla Gazze diplomasisinin kilit bir konumda olduğunu ileri sürmüştür. Geleneksel diplomasi araçları Gazze’de 7 Ekim’de başlayan çatışmalar sonrası İsrail’in orantısız güç politikalarından caydırılması ve barış için adımlar atılması konularında yetersiz kalmıştır. Genel anlamda Filistin-İsrail meselesinde yaşanan bu çözümsüzlük ve sürünceme hali yeni fikir, yaklaşım ve çözümleri zorunlu kılmaktadır. Bu noktada, Türkiye’nin insani diplomasi anlayışıyla şekillendirdiği Gazze diplomasisi meselenin iki-devletli çözüm temelinde çözümlenebilmesi için somut adımlar ve işlevsel mekanizmalar – özellikle “garantörlük formülü” – ortaya koymuştur. Çalışma, süreç takibi yönetimi yardımıyla, Gazze diplomasisi ile Türkiye’nin ortaya koyduğu alternatif barış inşası çerçevesinin (en az) 3 açıdan önemli yenilikler getirdiği sonucuna ulaşmıştır. Birincisi, Filistinliler başta devletsizlik sorunu olmak üzere İsrail tarafından uygulanan politikaların yarattığı mülksüzleştirme, yoksulluk ve az gelişmişlik problemleriyle mücadele etmektedir. Türkiye’nin insan odaklı ve bütüncül bir yaklaşımla oluşturduğu Gazze diplomasisi kalkınma ve devlet inşası süreçlerinin birlikte yürütülebilmesi için adımlar içermektedir. İkincisi, Filistin ve İsrail arasındaki asimetrik güç kapasitelerinin İsrail’in yayılmacı politikalarını meşrulaştırması karşısında uluslararası toplumun baskı-gözetim araçlarının hayata geçirilmesi hayati önemdedir. Türkiye’nin Gazze diplomasisinin ortaya koyduğu başta garantörlük formülü olmak üzere çeşitli mekanizmalar Filistin’in sahada ihtiyaç duyduğu desteğin verilmesini mümkün kılmaktadır. Üçüncüsü, Türkiye 2000’lerde Filistin davasının önemli bir savunucusu konumuna gelmiş ve meseleye ilişkin çeşitli konularda arabuluculuk-kolaylaştırıcılık faaliyetlerinde bulunmuştur. Garantörlük formülü ile Türkiye Filistin’e garantör ülke olabileceğini belirtmiştir. Bu kapsamda Gazze diplomasisi Türkiye’ye Filistin’de barış inşası ve bağımsız devlet kurma amaçlarına yönelik etkisini önemli ölçüde arttıracak başat bir konum sağlamaktadır.
Filistin- İsrail Meselesi İnsani Diplomasi 7 Ekim Çatışmaları Barış İnşası İnsani Kriz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi, Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | ÖZEL SAYI 2 (GAZZE) |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: ÖZEL SAYI 2 (GAZZE) |