It is clear that sufism is a life style as well as a
branch of (Islamic) knowledge. The sheikh becomes clear as
a figure who organizes both sides and has a spiritual authority by fulfilling
two sides of sufism. From the scientific point of view, the sheikh knows well
the theoretical field of sufism; he plays an active role in continuing sufism's
existence via education. Sheikh, on the other hand, puts into practice the life
method that pointed by theoretical side and the concrete image of knowledge in
practice as a model in his life. Thus, the indispensable role of the sheikh,
which affects both sides of sufism and provides its continuance appears. However, among the factors that create the theoretical and practical
atmosphere of Sufism, the sheikh is one of the most criticized concepts. The
issues such as unquestionable spiritual authority ascribed to sheikh, unconditional obedience, to hand over the reins to someone
else, that is to say to give someone else power over you to another one,
irrationality form the main axis of
critics. But that’s precisely the point: An informational and conceptual
convergence emerge, and so it becomes clear that there are wrong ideas which
make criticals go wrong in some ways. In the article, it is aimed at partly eliminating this complexity and
determining some of the inaccurate points in the criticism.
Tasavvufun bir ilim şubesi olmasının yanında, bir
yaşam tarzı olduğu da açıktır. Şeyh, tasavvufun bu her iki yönünü organize eden
ve cihetlerin icaplarını yerine getirerek manevi otorite kazanan bir figür
olarak tebarüz eder. İlmî açıdan şeyh, tasavvufun teorik alanına hâkimdir;
tasavvufî bilginin ve kültürün aktarımını sağlayarak, onun eğitim yoluyla
yaşamasında etkin rol oynar. Diğer yandan, teorik kısmın işaret ettiği yaşam
tarzını hayatında uygular ve bilginin pratikteki somut görüntüsünü de bir örnek
olarak hayata geçirir. Böylece şeyhin, tasavvufun her iki yanını da etkileyen
ve onun devamını sağlayan vazgeçilmez rolü de ortaya çıkmış olur. Bununla
beraber, tasavvufun teorik ve pratik atmosferini kuran unsurlar içinde şeyh, en
çok eleştiri alan kavramlardan biridir. Şeyhe atfedilen tartışılmaz manevi
otorite, koşulsuz itaat, kendi iradesini bir başkasının iradesine bağlama, akla
ket vurma gibi hususlar eleştirilerin ana eksenini oluşturur. Fakat tam da bu
noktada, bir algı ve bilgi karmaşası, eleştirilerin isnat noktalarında
yanlışlıklar olduğu göze çarpmaktadır. Makalede, bu karmaşanın kısmen de olsa
giderilmesi ve eleştirilerdeki bazı yanlış noktaların belirlenmesi
amaçlanmaktadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 43 |