The phenomenon of metaphor is connected with the human experience of the world and the language perception of consciousness, whether rational-irrational or physical-metaphysical. This connection is due to the uninterrupted role of metaphor in constructing knowledge and reality as a phenomenon that shapes language, culture, and thought. In our study, this role has been analyzed in terms of structure and semantics. In this context, firstly, the traditional metaphor theory was discussed on the axis of the substitution theory, based on the views of Abdulkahir al-Curcânî. The structure of substitution theory, its effect, and its figurative language model tried to be determined in the light of various propositions. According to this theory, it has been seen that metaphor is the element that plays the role of naming in the language game as one of the figures in the naming process in traditional language use, and the substitution structure theory is related to the literary manifestation of human's ability to make comparisons. Secondly, the problem of metaphor is analyzed in terms of sentence semantics in light of the concepts of nazm, interaction, tension, and deviation. In this context, it has been determined that metaphor has the potential of a semantic event/discourse that occurs at the intersection of some semantic fields and a new contextual action/meaning that has the status of real action in its context. We concluded that this potential would explain the epistemic or cognitive function of metaphorical expressions to shape language and redesign our concepts, and this also will open the door to new perspectives when looking at religious, political, social, and literary phenomena.
İnsanın dünya tecrübesi ve bilincin dil algısı içindeki bütün rasyonel-irrasyonel veya fiziksel-metafiziksel ilişkiler, mecaz fenomeniyle bağlantılıdır. Bu bağlantı mecazın dili, kültürü ve düşünceyi şekillendiren bir fenomen olarak bilginin ve gerçekliğin inşasındaki kesintisiz rolü dolayısıyladır. Çalışmamızda mecazın bu rolü yapısal ve semantik açıdan analiz edilmiştir. Bu bağlamda ilk olarak geleneksel mecaz teorisi, Abdülkâhir el-Curcânî’nin görüşlerinden hareketle ikame nazariyesi ekseninde tartışılmış ve bu nazariyenin kurgusu, etkisi ve sahip olduğu figüratif dil modeli çeşitli önermeler ışığında tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu nazariyeye göre mecazın geleneksel dil kullanımında adlandırma sürecindeki figürlerden birisi olarak dil oyununda isimlendirme rolünü üstelenen unsur olduğu ve ikame yapı teorisinin insanın kıyas yapma becerisinin edebi biçimde tezahür etmesiyle ilişkili olduğu görülmüştür. İkinci olarak mecaz sorunu nazım, etkileşim, gerilim ve sapma kavramları ışığında cümle semantiği açısından tahlil edilmiştir. Bu bağlamda mecazın bazı semantik alanların kesiştiği noktada meydana gelen bir semantik olay/söylem ve kendi bağlamı içinde gerçek bir eylem statüsüne haiz yeni bir bağlamsal eylem / anlam potansiyeline sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu potansiyelin mecazi ifadelerin epistemik veya bilişsel yani mecazın dili şekillendirme ve kavramlarımızı yeniden tasarımlama işlevinin izah edilmesine imkan tanıyacağı bunun da dini, siyasi, sosyal ve edebi olgulara bakışta bize yeni perspektiflerin kapısını aralayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 51 |