In this study, it is aimed to determine the assertiveness of self-compassion and predictability of social anxiety. The study group consisted of 415 (Female: 206, Male: 209) adult participants living in Central Anatolia. In this study, the Assertiveness Scale, Social Anxiety Scale and Self-Compassion Scale and personal information form developed by the researcher were used. Hierarchical regression analysis, t test and ANOVA and pearson correlation were used for data analysis. According to the results of the analysis, it was found that the marital status, gender and economic level did not significantly differentiate social anxiety scores. On the other hand, perceived parental attitude and education level significantly differentiated social anxiety scores. In the hierarchical regression analysis, it was found that the self-compassion and assertiveness scores of the participants predicted social anxiety. Considering these research data, it is thought that it is very important that preventive and protective mental health service providers include practices that will give them self-compasssion and assertiveness skills. It is thought that psychological counselors working in school guidance services should include these studies in the fields of personal and social service when planning activities. In addition, it is important for parents to bring these characteristics to their children in order to socialize.
Bu çalışmada, güvengenlik ve öz-duyarlığın sosyal kaygıyı yordamadaki gücünü saptama amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu Orta Anadolu’da yaşayan 415 (Kadın:206, Erkek:209) yetişkin katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırma verileri Güvengenlik Ölçeği, Sosyal Kaygı Ölçeği ve Öz-Duyarlık Ölçeği ve araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde hiyerarşik regresyon analizi, t testi, ANOVA ve pearson korelasyonu kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre medeni durumun, cinsiyetin ve ekonomik düzeyin sosyal kaygı puanlarını anlamlı farklılaştırmadığı saptanmıştır. Buna karşın algılanan anne baba tutumu ve eğitim düzeyinin sosyal kaygı puanlarını anlamlı farklılaştırdığı saptanmıştır. Yapılan hiyerarşik regresyon analizinde katılımcıların öz-duyarlık ve güvengenlik puanlarının sosyal kaygıyı yordadığı saptanmıştır. Bu araştırma sonuçları da göstermiştir ki önleyici ve koruyucu ruh sağlığı hizmeti veren uzmanların, öz-duyarlık ve güvengenlik becerilerini kazandıracak uygulamaları olumlu sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Okullarda rehberlik servislerinde görevli psikolojik danışmanların etkinliklerini planlarken kişisel ve sosyal hizmet alanlarında bu çalışmalara yer vermesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca çocukların sosyalleşmesi için ebeveynlerin çocuklarına bu özellikleri kazandırması önem arz etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 26 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 13 Sayı: 19 |