Throughout the historical process, in many of the
different civilizations, a gender-oriented approach, such as the lack of housing
of women or girls in social life, has led to ideas that transform women into
nothingness in everyday life. However, for the first time in the public sphere,
women's influence in the social sphere with the realization of the industrial
revolution did not prevent the woman from being placed in a secondary position. The feminist
movement, which advocates the denied rights of women in male-dominated
societies, fills an intellectually important gap in the social sphere. On the
other hand, the common goal of the feminist movements that come together to
prevent women from being pushed to the second plan within the social structure
is to restore the honor and pride of the oppressed woman. Especially, even
though the different feminist movements that emerged after the industrial
revolution tried different ways in terms of practice and method, the goal they
wanted to reach was to carry the power of the woman to the public sphere with
her hand. This research focuses on women's participation in the public sphere as
well as their private sphere, and examines the role of women in society in the
context of feminist theories with historical and contemporary headings.
Public / Private sphere Feminism Industrial revolution Woman
Tarihsel süreç içerisinde farklı medeniyetlerin bir
çoğunda cinsiyetçi yaklaşım, kadın veya kız çocuklarının toplumsal yaşam
alanında barındırılmaması gibi kadını gündelik yaşamda bir hiçliğe dönüştüren
düşüncelere rastlanmıştır. Bununla beraber sanayi devriminin gerçekleşmesiyle
kadının toplumsal dönüşüm içerisinde kamusal alanda ilk defa bu kadar etkili
olması yine de kadının ikincil konuma atılmasına engel olamamıştır. Erkek
egemen toplumlarda kadınların yadsınan haklarının savunuculuğunu üstlenen
feminism akımı sosyal alanda düşünsel anlamda önemli bir boşluğu
doldurmaktadır. Öte yandan toplumsal yapı içinde kadının ikinci plana itilmesini
önlemek için bir araya gelen feminist hareketlerin ortak gayesi ezilen kadının
onurunu ve gururunu geri kazanmasını sağlamaktır. Özellikle sanayi devrimi
sonrası ortaya çıkan farklı feminist hareketler pratik ve metod yönünden farklı
yollar denese de varmak istedikleri hedef kadının gücünü kadının eliyle kamusal
alana taşımaktan ibarettir. Bu araştırmada,
kadınların özel alanalarının yanı sıra kamusal alana katılımı üzerinde
durulmakta ve kadının toplum içindeki rolü tarihsel ve güncel başlıklar eşliğinde
feminist kuramlar bağlamında incelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 14 Sayı: 20 |