Modern devletin ortaya çıkması ile birlikte bireyden
devlet seviyesine yükselen güvenlik algısı beraberinde devleti öncelemeyi
getirmiştir. Bu durum devlet çıkarlarını ön plana çıkarmış ve devlet altı
unsurların ihmal edilmesine neden olmuştur. Devletler birincil aktör olarak
kabul edilmiş ve devleti merkeze alan güvenlik politikaları geliştirilmiştir.
Bu çerçevede güvenlik kavramı uzun yıllar devlet tehdidi, askeri kapasite, güç
ve devlet çıkarları çerçevesinde ele alınmıştır. Güvenlik kavramının yeniden
tanımlanmasının temel çıkış noktası küreselleşme süreci olmuş ve tehditlerin
devletlerden kaynaklı tek boyutlu klasik görünümünden çıkıp, asimetrik bir hal
aldığı sürece girilmiştir. Bu süreci açıklamaya çalışan yaklaşımlar, aktör
düzeyindeki değişimlere odaklanmıştır. Soğuk Savaş döneminin ürünü olan
güvenliğin içerisi/dışarısı ayrımı ortadan kalkmış, devlet altı unsurlar
güvenlik kültürü içerisine dâhil edilerek bütüncül yaklaşımlar
geliştirilmiştir. Bu süreçte devletler ile birlikte ideolojiler ve kimlikler
ulusal güvenlik tanımlamasının alt bileşeni haline gelmiştir. Bu çalışmada,
Türkiye’nin 1980-1990 döneminde iç güvenlik algısında yaşanan değişim ve bu
değişim çerçevesinde uygulanan iç güvenlik politikaları analiz edilmiştir.
Türkiye’nin iç tehdit algısına yönelik geliştirilen güvenlik politikalarının
analizi çerçevesinde; MGK basın bildirileri, hükümet programları, TBMM
araştırma ve inceleme komisyonlarının hazırladığı raporlar incelenmiştir. Bu
çalışmanın, Türkiye’nin geleneksel güvenlik politikalarındaki değişime etki
eden unsurların anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
With the emergence of the modern state, the
perception of security rising from the individual to the state level has been
brought the state to the fore. This situation highlighted the interests of the
state and caused the negligence of the sub-state elements. States have been
accepted as primary actors and security policies have been developed which take
the state to the center. In this context, the concept of security has been
dealt with in the context of state threat, military capacity, power and state
interests for many years. The main starting point for the redefinition of the
concept of security has been the process of globalization. The threats has been
exit from the one-dimensional classical view from source of states and they
have been become asymmetrical. The approaches that attempt to explain this
process have focused on changes in the actor level. The separation of inside /
outside of security, which is the product of the Cold War period, has been
disappeared and holistic approaches have been developed by incorporating
sub-state elements into the security culture. In this process, ideologies and
identities together with states have become sub-components of national security
definition. In this study, changes of Turkey's internal security perceptions
and internal security policies implemented within the framework of this change
have been analyzed in the 1980-1990 period. Within the framework of internal
security policies analysis which is developed for the internal threat
perception of Turkey; NSC press reports, government programs, reports prepared
by the TGNA research and review commissions have been examined. This study is
expected to contribute to an understanding of the factors affecting changes in
Turkey's traditional security policy.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 12 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 14 Sayı: 20 |