Postmodernism, which is discussed and associated
with the changes in the characteristics of modernism by contemporary
philosophers, has a profound effect especially in the field of art. With so
many comparisons, according to the studies that differentiate the postmodern
from the modern, one of the differences between the two processes is that
modernism is defined on the social plane by certainty and that postmodernism is
defined by uncertainty. It is known that all works of art and cinema films have
the power to subject the aesthetic subject. It can be stated that new
perspectives emerged in the subject philosophy with postmodernity and these
perspectives were reflected in the works of art. It is claimed that postmodern
cinema films leave subjects an autonomous field in the process of meaning.
There is a strong relationship between the existence of this autonomous field
and the creation of the element of uncertainty. The main objective of this
study is that the element of postmodern uncertainty is an ontological break,
that is to show the cinema show that the uncertainty is a priori. In this
respect, the creation of postmodern uncertainty in cinema by ontological
analysis method is examined by David Lynch's film "Lost Highway". The
reason for the uncertainty in the study is the theoretical plane; eclectic
structures, schizophrenia and parathaxic thinking are the focus. In this study,
it is aimed to reveal how the existence of the element of uncertainty in the
related film is created as a design and how the work differs in this context.
In addition, the effect of film on aesthetic subject as a force is discussed.
Çağdaş düşünürler tarafından tartışılan ve modernizmin karakteristik
özelliklerindeki değişimlerle bağdaştırılan postmodernizmin özellikle sanat
alanında derin bir etkisi olduğu ifade edilmektedir. Pek çok karşılaştırma ile
postmoderni, modernden ayıran çalışmalara göre iki sürecin arasındaki
farklardan bir tanesi de modernizmin toplumsal düzlemde belirlenmişlikle,
postmodernizmin ise belirsizlikle tanımlanmasıdır. Tüm sanat eserlerinin ve
sinema filmlerinin estetik özneyi özneleştirme gücü olduğu bilinmektedir. Bu
çalışmada postmodern belirsizlik unsurunun sinemadaki varoluşu ve alımlayıcıda
yaratacağı özneleşmenin hangi boyutta gerçekleşeceği değerlendirilmektedir.
Postmodernite ile birlikte özne felsefesinde yeni bakış açılarının ortaya
çıktığı ve sanat alanındaki çalışmalara da bu bakış açılarının yansıdığı ifade
edilebilir. Postmodern etki altındaki sinema filmlerinin ise anlamlandırma
sürecinde öznelere özerk bir alan bıraktıkları iddia edilmektedir. Bu özerk
alanın varoluşu ile belirsizlik unsurunun yaratımı arasında güçlü bir ilişki
söz konusudur. Bu çalışmanın temel amacı postmodern belirsizlik unsurunun
ontolojik olarak bir kopuş olmadığı yani belirsizliğin sanat alanında verili (a
priori) olduğunun sinema üzerinden gösterilmesidir. Bu açıdan çalışmada
ontolojik analiz yöntemi ile postmodern etki bağlamında belirsizliğin sinemada
yaratımı, David Lynch'in "Lost Highway" isimli filmi ile
incelenmektedir. İncelemede belirsizliğin nedeni olarak kuramsal düzlemde
eklektik yapılar, şizofreni ve parataksik düşünce odağa alınmaktadır. Çalışmada
ilgili filmdeki belirsizlik unsurunun varoluşunun bir tasarım olarak nasıl
yaratıldığının ve eserin bu bağlamda nasıl farklılaştığının ortaya çıkarılması
amaçlanmaktadır. Tüm bunlarla birlikte filmin bir kuvvet olarak estetik özne
üzerindeki etkisi tartışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 11 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 14 Sayı: 20 |