Although the Arab Spring events began as a simple social movement over the years it transformed the region into chaos. Civil war broke out in Syria and destabilized the country. Thus, the Palestinian-Israeli conflict which has been the most important problem of the Middle East for years has disappeared from the agenda. Hence Israel has no longer seen as the state dragging the Middle East into turmoil. The complexity that occurred after the Arab Spring has once again brought the region to the agenda of international politics. Israel has seen these developments dangerous since the beginning of the Arab Spring events and she did not believe that these countries would turn into democracy. While events in Syria gradually drifted towards civil war, Israel continued to calculate its national interests. In this study, first of all how Israel interprets the events of the Arab Spring in general will be discussed, and then, how it is positioned against the events in Syria will be revealed. In this research, it was concluded that Israel followed a wait-and-see policy in Syria over the years and when the war spread to the Golan Heights, it gave up from this policy step by step and adopted an active attitude. Israel is struggling not to lose the Golan Heights to Syria. When Iran and Hezbollah were added to the equation in Syria, Israel started to show that it will not allow Syria to be under Iranian control by making point-by-point military operations. The goal of Israel in the Syrian Civil War was to keep President Assad in office, to keep the Golan Heights and to prevent Iran from acquiring a military base in Syria.
Arap Baharı olayları basit bir halk hareketi olarak başlamasına rağmen yıllar geçtikçe bölgeyi kaosa sürüklemiştir. Suriye’de bir iç savaş çıkıp ülkeyi istikrarsızlaştırmıştır. Böylelikle yıllardır Ortadoğu’nun en önemli sorunu olan Filistin-İsrail çatışması bile gündemden düşmüştür. Artık Ortadoğu’yu karışıklığa sürükleyen devlet İsrail olarak görülmemektedir. Arap Baharı sonrası oluşan karmaşa bölgeyi bir kez daha uluslararası siyasetin gündemine taşımıştır. İsrail Arap Baharı olaylarının başından itibaren bu gelişmeleri tehlikeli olarak görmüştür ve bu ülkelerin demokrasiye dönüşeceğine inanmamıştır. Suriye’de olaylar adım adım iç savaşa doğru sürüklenirken de İsrail ulusal çıkarlarını hesaplamaya devam etmiştir. Bu çalışmada öncelikle İsrail’in genel olarak Arap Baharı olaylarını nasıl yorumladığı ele alınmış, sonrasında ise Suriye’deki olaylara karşı nasıl bir pozisyon aldığı ortaya konulmuştur. Yapılan araştırmada İsrail’in Suriye’de yıllar içerisinde önceleri bekle-gör siyaseti izlediği ve savaş Golan Tepelerine sıçrayınca bu politikadan adım adım vazgeçerek, aktif bir tutum benimsediği sonucuna ulaşılmıştır. İsrail, Golan Tepelerini Suriye’ye kaptırmamak için mücadele vermektedir. Suriye’de denkleme bir de İran ve Hizbullah eklenince İsrail, Suriye’nin İran kontrolüne geçmesine müsaade etmeyeceğini nokta atışı askeri operasyonlar yaparak göstermeye başlamıştır. İsrail’in Suriye İç Savaşı’ndaki hedefi Cumhurbaşkanı Esad’ın görevde kalmasını sağlamak, Golan Tepelerini elde tutmaya devam etmek ve İran’ın Suriye’de askeri üs edinmesini engellemek olarak şekillenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Kabul Tarihi | 7 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 17 Sayı: 38 |