Terrorism has existed in all ages and will continue to exist. However, it is seen that the source of its motivation, taken place in background, has changed in the historical process. The contemporary terror wave has called as “religious terror” in a study carried out by David C. Rapoport to reveal this motivation. It is seen that the basis of this wave was based on the resistance movement that emerged in the Afghanistan following to the Soviet occupation at the end of 1979. However, the development that caused an alarm situation in the international environment regarding this terror wave was undoubtedly the September 11 attack. Following this attack, Islamic, Islamist or Jihadist concepts of terror were attempted to be launched as a concrete indicator of the link between Islam and terrorism. And jihad, which is seen as the legitimizing element of terrorism in Islam, was brought to the forefront in this framework and started to be used for this purpose. However, it is seen in the verses that the concept of jihad is used in the Qur’an as a tool of legitimate defense, which is one of the basic principles of international law. This study, in essence, aims to evaluate whether Islam and its jihad doctrine can be a reason for terrorism based on the example of Al-Qaeda.
Terörizm her çağda var olmuştur ve var olmaya da devam edecektir. Ancak tarihsel süreçte arka planındaki motivasyon kaynağının değişiklik gösterdiği görülmektedir. Bu motivasyonun ortaya konulmasına ilişkin olarak David C. Rapoport tarafından yapılan bir çalışmada günümüzdeki terör dalgası “dini terör” olarak adlandırılmaktadır. Bu dalganın temelinin de 1979 yılının sonunda Sovyetlerin Afganistan’ı işgali üzerine söz konusu ülkede baş gösteren direniş hareketine dayandırıldığı görülmektedir. Ancak söz konusu terör dalgasına ilişkin uluslararası ortamda bir alarm durumunun oluşmasına neden olan gelişme ise hiç şüphesiz 11 Eylül saldırısıdır. “İslâmi”, “İslamcı” veya “Cihatçı” terör kavramları bu saldırı sonrasında, İslâm ile terörizm arasındaki bağlantının somut bir göstergesi olarak lanse edilmeye çalışılmıştır. Ve terörizmin İslâm’daki meşrulaştırıcı unsuru olarak görülen cihad, bu çerçevede ön plana çıkarılarak, bu amaçla kullanılmaya başlanmıştır. Oysaki Kur’ân’da cihad kavramının yer aldığı ayetlerde, bu kavramın uluslararası hukukun temel prensiplerinden olan meşru savunmanın bir aracı niteliğinde kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışma özü itibariyle İslâm ve onun cihad öğretisinin, terörizme gerekçe oluşturup oluşturamayacağının El-Kâide örneği üzerinden değerlendirilmesini amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 12 Sayı: 1 |
Dergimizde yayınlanan tüm eserler, Creative Commons Attribution 4.0 International License lisansı ile lisanslanmıştır.
Verilerin muhafazası ve restorasyonu amacıyla arşivleme sistemi olarak LOCKSS sistemi kullanılmaktadır. More...