Ecological destruction caused by growth, which has become a fetish in today’s world, has been reacted to in the academic world and theories of degrowth have come to the fore. The climate crisis, which will determine the fate of the world, and the COVID-19 pandemic, which makes us question our role in the life, are the biggest indicators that the limits of the nature have been reached. In this study, the damage of growth ideology to ecology has been examined based on degrowth theories. In the study, greenhouse gas emission and material footprint were used separately as dependent variables to measure environmental pollution. The long-term relationship between environmental pollution and its determinants was examined by a panel data analysis of G20 countries. As a result of the analysis, a long-term positive correlation was found between material footprint and greenhouse gas emissions, and all independent variables except urbanization. It has been observed that the dependent variables increase in case of increase in growth, square of growth, trade openness, energy consumption and economic complexity, which are independent variables with long-term coefficients. Although economic complexity has a positive relationship with CO2, no significant relationship has been found with material footprint.
Günümüz dünyasında adeta fetiş haline gelen büyümenin yol açtığı çevresel tahribat, akademik camiada tepki görmüş ve küçülme teorileri gündeme gelmiştir. Dünyanın kaderini belirleyecek olan iklim krizi ve yaşamdaki rolümüzü sorgulatan Covid 19 pandemisi, doğanın sınırlarına ulaşıldığının en büyük göstergeleridir. Bu çalışmada büyüme ideolojisinin çevreye vereceği zarar, küçülme teorilerinden yola çıkılarak incelenmiştir. Çalışmada sera gazı emisyonu ve malzeme ayak izi çevre kirliliğini ölçmek adına bağımlı değişken olarak ayrı ayrı kullanılmıştır. Çevre kirliliği ile onun belirleyicileri arasındaki uzun vadeli ilişki G20 ülkelerinden oluşan bir panel veri analizi ile incelenmiştir. Analiz sonucunda, ayrı ayrı malzeme ayak izi ve sera gazı emisyonu ile kentleşme hariç tüm bağımsız değişkenler arasında uzun vadede pozitif korelasyon tespit edilmiştir. Uzun dönem katsayılarla bağımsız değişkenlerden büyüme, büyümenin karesi, ticari açıklık, enerji tüketimi ve ekonomik karmaşıklığın artması halinde, bağımlı değişkenlerin arttığı gözlemlenmiştir. Ekonomik karmaşıklığın CO2 ile pozitif ilişkisi bulunmakla birlikte malzeme ayak izi ile arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 2 |