The 19th century, which is described with different expressions such as the longest century, is the period of contemporary European center-oriented changes in every field in the Ottoman Empire. At the end of the century, children are the smallest members of the society at the center of change. The capital city of Istanbul, the center of religious and cultural diversity, is the beginning of the place where birth, nutrition and care stages are felt by blending tradition and innovation in their lives. The aim of the study is to examine the nutrition and care plan of the 0-2 age group, which undoubtedly constitutes the majority of child deaths in Ottoman Istanbul, as in its contemporary states. Especially Besim Ömer's baby care guides, written by specialist physicians in the field, are the main sources of the research. Again, mostly women's and children's magazines and newspapers, and memoirs, where the changes and reflections of the period are followed closely, have been used appropriately. It is an interesting detail in terms of affecting both genders that women writers mostly convey their knowledge and experience about contemporary baby care methods in these sources. In this context, it is a matter of curiosity how much of breast milk-based feeding, sterilized animal milk, modern nutritional care equipment and baby care methods were applied in Ottoman homes. It is quite remarkable that the Ottoman Empire, which had extremely intense and tired years due to wars and their results, on the other hand, tried to develop baby care methods in order to bring healthy newborns to the world and increase the quality of life, benefiting from the blessings of contemporary medicine.
Dönüşüm çağı, en uzun yüzyıl gibi farklı ifadelerle betimlenen 19. yüzyıl Osmanlı’da her alanda çağdaşı Avrupa merkezi odaklı değişimlerin dönemidir. Yüzyılın sonlarında değişim merkezinde toplumun en küçük bireyleri çocuklar bulunmaktadır. Dinsel ve kültürel çeşitliliğin merkezi başkent İstanbul onların hayatında doğum, beslenme ve bakım aşamalarının geleneksellik ile yeniliklerin harmanlanarak hissedildiği yerin başlangıcıdır. Çalışmanın amacı, şüphesiz çağdaşı devletlerde olduğu gibi Osmanlı İstanbul’unda çocuk ölümlerinin çoğunluğunu oluşturan 0-2 yaş grubunun beslenme ve bakım plânını incelemektir. Alanında uzman hekimlerce kaleme alınan özellikle Besim Ömer’in bebek bakım kılavuzları araştırmanın başlıca kaynaklarıdır. Yine dönem değişimleri ve yansımalarının yakından izlendiği çoğunlukla kadın, çocuk dergi ve gazeteleri, hatıratlardan gereğince faydalanılmıştır. Bu kaynaklarda ağırlıkta kadın yazarların çağdaş bebek bakım yöntemlerine dair bilgi ve tecrübelerini aktarması hem cinslerini etkileme noktasında ilgi çekici bir ayrıntıdır. Bu çerçevede anne sütü temelli beslenme, sterilize edilen hayvan sütleri, çağdaş beslenme bakım araç-gereçleriyle bebek bakım yöntemlerinin ne kadarının Osmanlı evlerinde uygulandığı merak konusudur. Bir taraftan savaşlar ve sonuçları itibariyle son derece yoğun ve yorgun yıllar geçiren Osmanlı’nın diğer taraftan yaşadığı insan kayıplarını sağlıklı yenidoğan dünyaya getirme ve hayat kalitesini arttırma noktasında bebek bakım yöntemlerini geliştirmeye çalışması çağdaş tıbbın nimetlerinden faydalanması oldukça dikkate değer hususlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Toplumu |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 14 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 19 - Aralık, 2023 |
İndeksler / Indexes
SCOPUS, TÜBİTAK/ULAKBİM TR DİZİN [SBVT]
INDEX COPERNİCUS [ICI], ISAM, SOBIAD, İdealOnline ve Scilit tarafından dizinlenmektedir.
Dergimizde yayımlanan makaleler, aksi belirtilmediği sürece, Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası (CC BY 4.0) ile lisanslanır. Dergiye yayımlanmak üzere metin yollayan tüm yazar ve çevirmenlerin, gönderdikleri metnin yegâne telif sahibi olmaları ya da gerekli izinleri almış olmaları beklenir. Dergiye metin yollayan yazar ve çevirmenler bu metinlerin CC BY 4.0 kapsamında lisanslanacağını, aksini sayı editörlerine en başında açıkça beyan etmedikleri müddetçe, peşinen kabul etmiş sayılırlar.