Dünyanın anası ve memleketlerin efendisidir.
İbnu’l-Enbârî şöyle dedi: “Bağdat’ın kökeni Arap olmayanlarla ilgilidir.”
Araplar ise bu söz hakkında görüş ayrılığı içindedirler; çünkü kelimenin ne
kökeni onların sözleri ile alakalıdır, ne de türeyişi dilleri ile ilgilidir.
Arap olmayanlardan birisi şöyle dedi: “Bu sözün anlamı, bir adamın bostanı
demektir; bağ, bostan dâd ise bir adamın adıdır.”. Diğer birisi de şunu
söylemektedir: “Bağin bir putun adıdır. Kisrâ’ya, doğu kökenli bir hadım
armağan edildi, o da burayı (Bağdat’ın bulunduğu yeri) ona ikta olarak verdi.
Anılan hadım kendi memleketinde putperest idi, bunun üzerine o şöyle dedi: ‘bağ
dâd yani put bana onu verdi.’”.
Bağ
kelimesinin, bostan, "dâd" kelimesinin ise "verdi" anlamına
geldiği de söylenir. Kisrâ, anılan hadıma o bostanı bağışladı, sonra da şöyle
dedi: “bağ-dâd”. Böylece burası o şekilde isimlendirildi.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 1 |