On altıncı yüzyılda uluslararası Karadeniz ticaretinin muhteşem dönemi sona ermiş olsa da, Polonya ve Osmanlı tüccarları kısmen Cenevizlilerin yerini almıştır. Osmanlı pazarlarında Polonya ticari mallarının bulunmaması nedeniyle, gümüş sikke (Hollandalı, Alman ve Leh) önde gelen ihracat kalemi haline gelmiştir. Polonya tarafındaki pasif ticaret dengesi, Baltık tahıl ihracatı geliştiği sürece tehlikeli görülmemiştir. 16. yüzyılın sonunda başlayan kriz, Polonya kamuoyundaki değişimin temel nedeni olarak kabul edilebilir. Ardından, mecliste hem "lüks" hem de "Türk ticareti"ne karşı çok sayıda ses yükselmiştir. Son olarak ise 1598 yılında Polonya-Moldavya sınırında madeni paralara özel bir ihracat vergisi getirilmiştir. Paradoksal olarak, gümüşün akışı Osmanlı tarafında da şüphe uyandırmıştır. Osmanlı makamları hiçbir zaman "Polonya" gümüşüne gümrük uygulamazken, düşük standartlı ithal madeni paraların Osmanlı pazarına girmesini engellemeye çalışmışlardır. Bâb-ı Âli'nin tutumundaki değişiklikler, on altıncı ve on yedinci yüzyıllara ait Polonya-Osmanlı ‘ahdnamesi’nin ilgili paragrafları aracılığıyla incelenebilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çeviriler |
Çevirmenler | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |