Amaç: Bu çalışma, birinci sınıf hemşirelik ve ebelik öğrencilerine uygulanan oryantasyon programının klinik stres üzerine etkisini ve öğrencilerin deneyimlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Yarı deneysel ve fenomenolojik türdeki bu çalışmada karma yöntem kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini 2018-2019 Bahar Yarıyılında bir üniversitenin hemşirelik ve ebelik bölümündeki birinci sınıf öğrencileri (n=117), örneklemini ise araştırmaya katılmayı kabul eden hemşirelik ve ebelik bölümlerindeki birinci sınıf öğrencileri oluşturmuştur (n=94). Veriler, öğrenci bilgi formu, Klinik Stres Anketi ve öğrencilerin deneyimlerini yazabilecekleri yarı yapılandırılmış form ile toplanmıştır.
Bulgular: Öğrencilerin sosyodemografik ve akademik özellikleri ile klinik stres düzeyleri arasında anlamlı farklılık olduğu, klinik uygulamanın son gününde stres düzeyinin en yüksek olduğu (28.39±6.97) ve aradaki farkın anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<.05). Oryantasyon programı sonrasında, klinik stresin Tehdit alt ölçeğinin en düşük (4.97±3.47), klinik stres toplam (28.39±6.97), Zorluk (14.86±4.60), Kayıp (2.65±2.14) ve Fayda (4.78±1.84) alt ölçeklerinin ise klinik uygulamanın son gününde en yüksek olduğu ve gruplar arası farkın anlamlı olduğu görülmüştür (p<.05). Öğrenciler, klinik uygulamanın ilk gününde "yorulduklarını ve heyecanlandıklarını", son gün ise "deneyim kazandıklarını, mesleğe karşı korkularının azaldığını ve heyecanlarını kontrol ettiklerini" belirtmişlerdir.
Sonuç: Bölüm (memnuniyet, isteyerek seçme) ve mezun olunan lisenin öğrencilerin klinik stres düzeyini etkilediği ve oryantasyon programının sadece klinik stres puanının tehdit alt boyutunda azalma sağladığı belirlenmiştir.
Eğitim ebelik hemşirelik birinci sınıf öğrencileri klinik stres oryantasyon programı
Yok
Yok
Objective: This study was conducted to determine the effect of an orientation program performed for first year nursing and midwifery students on their clinical stress and to identify their experiences.
Methods: The mixed method was used in this study, quasi-experimental and phenomenological type. The population of the study consisted of first-year students (n=117) in the nursing and midwifery department of a university in the 2018-2019 Spring Semester, and the sample consisted of first year students in the nursing and midwifery departments who agreed to participate in the research (n=94). The data were collected using student information form, Clinical Stress Questionnaire and a semi-structured form in which students could write their experiences.
Results: It was determined that there was a significant difference between the sociodemographic and academic characteristics of the students and their clinical stress levels, the stress level was highest on the last day of clinical practice (28.39±6.97), and the difference was significant (p<.05). After the orientation program, the Threat subscale of clinical stress had the lowest (4.97±3.47), clinical stress total (28.39±6.97), Challenge (14.86±4.60), Loss (2.65±2.14), and Benefit (4.78±1.84) subscales of clinical stress. It was observed that it was the highest on the last day of the application and the difference between the groups was significant (p<.05).The students stated that "they got tired and excited" on the first day of the clinical practice and "they gained experience, their fear toward the profession decreased, and they controlled their excitement" on the last day.
Conclusion: It was determined that the department (satisfaction, willingly choosing) and graduated high school affected the clinical stress level of the students and the orientation program only reduced the threat sub-dimension of the clinical stress score.
Educational midwifery first year nursing students clinical stress orientation program
Yok
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Hemşirelik |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 5 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 3 |