Kalabalık ve tek tip şehirleşmeye tepki olarak 1999 yılında İtalya’da ortaya çıkan sakin şehir hareketi, 30 ülkede 222 üyeye ulaşmıştır. Sakin şehir hareketi, kentlerin kendine has özelliklerinin korunarak devam ettirilmesi ve aynı zamanda yerel halkın karar alma mekanizmalarında etkin rol oynaması ile kendi yaşam biçimini belirleyerek korumasını amaçlamaktadır.
Hareket, turizm, çevre, kalkınma ve kentsel politika alanları gibi pek çok alanda kriterler belirleyerek “kentlerin öze dönüşü” ne vurgu yapmaktadır. Hızlanan yaşam temposunun aynı zamanda monotonlaşması ve tek tipleşmesiyle birlikte insanlar kaçış noktaları aramaya başlamışlardır. Bu kaçış noktalarının birisi de sakin şehirlerdir.İnsanlar, büyük şehirlerden sakin şehirlere sadece tatil amaçlı değil, artık kalıcı yerleşme amacıyla da göç etme arzusu içindedirler. Bu durum bir “öze dönüş” süreci olarak ifade edilebilirken, aynı zamanda sanayinin ve tarımsal faaliyetlerin hatta turizmin iç içe olduğu sentez bir kent yapısını ortaya çıkarmıştır.
Bu çalışmada ise, tek tipleşme ve küreselleşmenin yereldeki, kent ve kent yaşamı üzerindeki etkileri analiz edilirken, sakin şehirlerin insanları çeken özellikleri vurgulanacaktır. Ayrıca, sakin şehirlerin ortaya çıkışları, ülkelere yayılış süreci ile Türkiye’deki sakin şehirler çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 12 Özel Sayı: 1 |