Amaç : Malnutrisyon hastane
yatışı sırasında mevcut olabileceği gibi yatış sonrasında da ortaya
çıkabilmektedir. Hastanede yatan hastalarda malnutrisyon birçok klinik sonuç
ile ilişkilidir. Bu çalışmanın amacı nöroloji kliniğine yatan hastalarda nutrisyonel
durumun ve polifarmasi ve hastane yatış süresi ile ilişkisinin
değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem : Eylül 2017 - Eylül 2018 tarihleri arasında
Burdur Devlet Hastanesi nöroloji kliniğinde takip edilen 1422 hasta geriye
dönük dosya incelemesi şeklinde taranarak değerlendirdi. Hastaların nutrisyonel
durumları NRS-2002 skorları ile dosya üzerinden kayıt edildi. Toplam
skoru ≥3 olan hastalar malnutrisyon riski altında olarak kabul edildi.
Polifarmasi, altı ve daha fazla ilaç kullanımı olarak tanımlandı. Hastane yatış
süresi on günden uzun olan hastalar uzamış yatış süresi olarak değerlendirildi.
Normal nutrisyonel durum ve malnutrisyon riski altındaki hasta gruplarının
özellikleri t-testi ile karşılaştırıldı. Nutrisyonel risk, polifarmasi ve
hastane yatış süresi arasındaki ilişki korelasyon analizleri ile
değerlendirildi.
Bulgular : 760
kadın (%53,5), 662 erkek (%46,5) hasta çalışmaya alındı. Hastane
başvurusu sırasında 656 hastada (%46,2) malnutrisyon riski saptanmaz iken 766
hasta (%53,8) malnutrisyon riski altında olarak değerlendirildi. Malnutrisyon
riski cinsiyetler arasında farklılık göstermemekle birlikte yaş artışı ile
ilişkili olarak saptandı. Malnutrisyon riski altındaki hastalarda malnutrisyon
riski olmayan hastalara göre anlamlı olarak daha uzun hastane yatış süreleri
saptandı (p<0.001). 328 hastada
(%23) polifarmasi olduğu görüldü. Malnutrisyon riskinin ilaç kullanım sayısı ve
hastane yatış süresi ile anlamlı olarak ilişkili olduğu görüldü (r:0.462, p<0.001 ; r:0.414, p<0.001).
Sonuç :
Özellikle ileri yaşta ve çoklu ilaç kullanımı olan hastalar malnutrisyon
açısından yakından takip edilmelidir. Hastanede yatan hastalarda malnutrisyonun
yaşlanma sürecinin veya altta yatan hastalıkların kaçınılmaz bir sonucu
olmadığı, ancak aktif yönetim gerektiren spesifik bir hastalık olduğu kabul
edilmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 21 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |