Travmatik diz çıkıkları, acil değerlendirme ve multidisipliner bir yaklaşım gerektiren ciddi ve ekstremitenin tamamını tehdit eden bir yaralanmadır. Ekstremiteyi tehdit eden vasküler yaralanmanın yüksek sıklığı, diz yaralanmasının yanlış teşhisi veya ekstremitenin vasküler durumunun değerlendirilmesinin yapılamaması, çok sayıda potansiyel olarak önlenebilir amputasyonla sonuçlanacaktır. Çalışmamızda bu durumun dikkatli bir şekilde araştırılması gerektiği ve agresif tedavisinin zorunlu olduğu vaka örnekleriyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Pamukkale Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği ile Alaşehir Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğine son 3 yıl içerisinde travmatik diz çıkığı nedeniyle başvurmuş olan 8 hasta değerlendirilmiştir. Çoklu bağ yaralanmasının yanı sıra nörovasküler yaralanmaların eşlik ettiği grubun operasyon sonrası değerlendirme testlerine göre en kötü yaralanma grubu olduğu ortaya konmuştur. Yan bağ yaralanmasının eşlik etmediği izole çapraz bağ yaralanmasının olduğu Schenck sınıflamasına göre KD II grubu hastaların operasyon sonrası Lysholm ve Cincinnati skorlarının diğer yaralanmalara kıyasla daha iyi olduğu gösterilmiştir. KD I grubunda yer alan hastalardan ön çapraz bağ (ACL) yaralanması olan grubun arka çapraz bağ (PCL) yaralanması olan gruba kıyasla operasyon sonrası Lysholm ve Cincinnati skorlarının daha iyi olduğu gösterilmiştir. Bu zorlu ve ciddi yaralanmaların başarılı bir şekilde yönetiminde nörovasküler yaralanma açısından farkındalığın fazla olmasının yanı sıra multidisipliner yaklaşımla diz ligaman yaralanmalarına özel ilgi duyan tecrübeli ortopedi cerrahlarının erken ve uygun müdahaleleriyle birlikte operasyon sonrası rehabilitasyonun önemi ön plana çıkmaktadır.
Traumatic knee dislocations are serious injuries that threaten the entire extremity, requiring urgent evaluation and a multidisciplinary approach. The high frequency of limb-threatening vascular injury, misdiagnosis of knee injury, or failure to assess the limb's vascular status will result in a large number of potentially preventable
amputations. We tried to demonstrate with case examples that this situation should be investigated carefully and aggressive treatment is mandatory in our study. 8 patients who applied to Pamukkale University Orthopedics and Traumatology Clinic and Alasehir State Hospital Orthopedics and Traumatology Clinic in the last 3 years
due to traumatic knee dislocation were evaluated. It was revealed that the group with multiple ligament injuries and neurovascular injuries, which is in the subgroup according to the Schenck classification, was the worst injury group according to the postoperative evaluation tests. It has been shown that postoperative Lysholm and
Cincinnati scores of patients in the KD II group with isolated cruciate ligament injury without collateral ligament injury were better than other injuries. Among the patients in the KD I group, it was shown that the postoperative Lysholm and Cincinnati scores were relatively better in the group with anterior cruciate ligament (ACL) injury
compared to the group with posterior cruciate ligament (PCL) injury. Management of these serious injuries, the importance of post-operative rehabilitation comes to the forefront with the early and appropriate intervention of experienced orthopedic surgeons with a multidisciplinary approach, as well as the high awareness in terms of
neurovascular injuries.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Ortopedi |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Temmuz 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mart 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 17 Sayı: 1 |