Klasik edebiyatımızda aşık için mekan, ayrı bir öneme sahiptir. Aşık, sevgilinin bulunduğu, ayak bastığı, dokunduğu her yeri kutsal kabul etmiş daima oraya ulaşmak istemiştir. Âdeta onun için sevgilinin olmadığı yerin, cennet bile olsa, değeri yoktur. Şiirlerde sevgilinin mekanı olarak mescidler başta olmak üzere kutsal mekanlar da yer almış ve bunlar şairler tarafından farklı şekillerde kullanılmıştır. Bu kullanım şekillerinden biri de benzetme unsuru olarak kullanılmalarıdır. Tüm bu kutsal mekânlar ve bunların kullanım şekilleri çalışmamızın sınırlarını aşacağı için çalışmamızın konusunu üç büyük mescidle ve bunların benzetme unsuru olarak kullanılmaları ile sınırlandırdık. Bu üç büyük mescid; edebiyatımızda aşk, sevgi, güzellik, kavuşma sembolü olarak ele alınan, Ka’be’nin içinde olduğu Mescid-i Haram, Hz. Peygamber’in kabrinin de bulunduğu Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ. Çalışmamızda, bu mekânları işleyen mensur veya manzum-mensur olarak kaleme alınmış eserler konunun dışında tutulmuş, sadece manzum eserlerdeki örneklere değinilmiştir.
Türk İslam Edebiyatı, Klasik edebiyat, mescid, benzetme, manzum eser
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 13 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |