Farklılık, hayat için fıtrî bir zorunluluk gibidir. Bu sebeple harekete, devinime ve farklılığa açık olmayan birçok şey paslanmaya, çürümeye ve ölmeye mahkûmdur. Aynı durum düşünce dünyası için de geçerlidir. Farklılıklar birer zenginlik olmakla beraber vakıada her zaman böyle olmamış ve kimi zaman tahammül sınırlarını zorlayan, ötekine hayat hakkı tanımayan veya kendisinden olmayanı dışlayan reaksiyonlar da gösterebilmiştir. Birer düşünce okulu sayılabilecek mezhepler de insanın inanç dünyasına dair yaptığı farklı okumalardır. Dinin temel esasları ihlal edilmediği sürece bu farklı okumalar hiçbir zaman din dairesinin dışından sayılmamıştır. Ancak düşünce okullarının farklılıkları, bir zenginlik olma boyutunu aşıp taassuba dönüştüğünde artık bu oluşumlar için kültürel bir zenginlikten bahsetmek zordur. Zira kültürel zenginlik taassupla beraber bir sindirme, ötekileştirme, tahkir etme ve yıkma boyutuna taşınmıştır. Bu anlamda ekollerin birbirlerine karşı gösterdikleri tahammülsüzlük örneklerini literatürlerde görmek mümkündür. Bu örneklerin rastlandığı alanlardan biri de tefsir literatürüdür. Bu araştırmada mezhep ağırlıklı tefsirlerde “ehl-i sünnet” tesmiyesinin izdüşümleri mütalaa edilecektir. Mezkûr tesmiyenin cazibesinden mütevellid her ekolün onu sahiplendiği müsellemdir. Araştırmada bu tesmiyenin farklı ekollere mensup müfessirler tarafından nasıl algılandığı, yerine hangi kavramların tercih edildiği ve teşekküllerin bu isimle maruf ekole olan yaklaşımları verilmeye çalışılacaktır. Böylece bir isimlendirme örneğinde yapılan okumalarla, ideolojik pencerelerden değil aynı düzlemde değerlendirildiğinde ekollerin mezhep kurgularının, belli olay veya şahıslar üzerine yoğunlaşan din anlayışlarının İslam toplumu için ifade ettiği anlam mütalaa edilmiş olacaktır. Ancak araştırmanın çerçevesi Mu‘tezile, Şîa ve ilk selefleri Hâricîler olan İbâzî tefsir örnekleriyle sınırlı tutulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 1 |