İsminde veya muhtevasında cihânnümâ kavramının geçtiği eserlerin sadece tasavvuf alanında değil aynı zamanda tarih, coğrafya, edebiyat gibi alanlarda da kaleme alındığı bilinmektedir. Bu içeriğe sahip eserlerde, Tanrı-evren-insan ilişkisi bağlamında varlık, nefis ve mertebeleri gibi farklı alanların da ilgilendiği konular izah edilmektedir. Bu tür eserlerde konunun, okuyanların zihninde ve fikriyatında daha iyi canlanması için şekil içeren anlatımlar ve tasvirler mevcuttur. Bu şekiller ise dairesel şekillerdir. Bu makale, on altıncı yüzyıl Osmanlı sûfîlerinden olan Muhyî’nin Cihânnümâsı’nda yer alan dairelerin muhtevasını konu edinmektedir. Eserde, hazarât-ı hams, taayyünler, hakîkat-i Muhammediyye gibi konuları ifade etmek için çizilen ilk büyük daireye ‘daire-i cihânnümâ’ adı verilir. Bunun yanı sıra daire-i irfan, daire-i kalp, daire-i insaniye, daire-i aşk, vücûd, ruh, kalp, nefis, zikir, mezhep daireleri de yer almaktadır. Bahsi geçen eser, konusu ve üslubu açısından değerlendirildiğinde ise eserin belirli bir geleneğin halkalarından olduğu ifade edilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 19 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 |