Hz. Peygamber’den gelen bazı mevsûl hadislerin aynı zamanda mürsel olarak nakledildiği malumdur. Bu husus, genellikle hadis ilmiyle alakalı farklı literatürlerde telif edilen eserlerde ele alınmakla birlikte bazı hadis kitaplarında da önemli bir yer teşkil etmektedir. Böyle olan hadis kitaplarından biri de hicrî beşinci asrın önde gelen âlimlerinden Beyhakî’nin tasnif ettiği es-Sünenü’l-kebîr’dir. Çünkü bu konuda dikkate alınması gereken bir eser olan es-Sünenü’l-kebîr’in pek çok yerinde bir hadisin hem mevsûl hem de mürsel hâline yer verilmekte ve akabinde hangisinin sahih olduğuna dair değerlendirmeler bulunmaktadır. es-Sünenü’l-kebîr’deki mürsel-mevsûl ilişkisinin olduğu yerler incelendiğinde bir kısmında herhangi bir tercihte bulunulmayıp çok azında mevsûl tarik seçilse de genellikle hadisin mürsel hâlinin doğrudan ve dolaylı olarak sahih kabul edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Oysa Beyhakî’nin es-Sünenü’l-kebîr’in mukaddimesi el-Medhal’deki mürsel hadisle ilgili görüşlerine bakıldığında onun çeşitli karinelerle desteklenmesi hâlinde sınırlı bir şekilde mürsel hadisi kabul ettiği dikkat çekmektedir. Buna karşılık çoğunlukla hadisin mürsel tarikini tercih etmesinin yanında es-Sünenü’l-kebîr’de bine yakın mürsel hadis rivayet etmekte ve mürsel kavramını farklı manalarda kullanmakta, hatta munkatı‘ kelimesini de bazen mürsel anlamında zikretmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 15 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 1 |