Hayatının tek ve nihai amacı olarak Hakk’ın rızasına ulaşmayı aamaçlayan Ahmed Yesevî, Hikmetlerine besmeleyle başlayarak okuyucuyu eserinin içeriğinden haberdar eder ve Hikmet yolcusuna sözlerinden maksadın ne olduğunu eserin başında ilan eder. Yesevî’ye göre, insan yaşamının ereği aşk makamına ulaşmak olmalıdır. Aşk makamı, kişinin rızâ-i ilahî’ye nail olduğu, kul olma bilinciyle çıktığı aşk yolculuğunda tüm fânî arzulardan geçerek Sonsuz Olan’a kavuştuğu, “Bir” ile birliğin tecrübe edildiği bir mertebedir. Bu, evvela insanın kendi acz sıfatının farkına varması, nefs’den vazgeçmesi ve bütün âlemin gerçekte Bir’de olduğunu idrak etmesiyle elde edilebilecek bir seviyedir. Hakk ve hakikat yolcusunun, kendi başına yapacağı bir takım ibadet ve taaatlerle menzile ulaşması Yesevî açısından mümkün görülmemektedir. Ayrıca, “ben”den geçerek bu fenâ âlemini seyr ederken sırların aşikâre görülebilmesinde, kesret içinde “Bir”in tecellisine mazhar olunmasında mutlaka bir rehbere ihtiyaç vardır. Zira ilim görünenin ötesindeki “hakikat”i görmede insan için yeterli değildir. Sırların sırrına erişmedeyse, ancak kâmil bir mürşidin kılavuzluğu, kişiyi “maksûd”una ulaştırabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 32 |