Bruselloz, Orta Doğu, Asya, Doğu Avrupa, Orta ve Güney Amerika ülkeleri ile ülkemizin de dahil olduğu Akdeniz havzasında halen endemik olan sistemik bir enfeksiyon hastalığıdır. Neonatal bruselloz oldukça nadir görülür ve bebeğe bulaş yolları ile ilgili net bilgiler bulunmamaktadır. Bebeğe bulaşın, anne karnında plasentadan direkt olarak, doğum sırasında annenin genital sistemindeki sekresyonların ve kanın yutulması ya da enfekte anne sütünün içilmesi ile olabileceği düşünülmektedir. Bu raporda iki yenidoğan bebekte iki farklı bulaş yolu ve klinikleri sunulmaktadır. İlk olgu, 31. gebelik haftasında doğan solunum sıkıntısı, hepatosplenomegalisi, lökositozu olan prematüre bebekti. Hastadan doğar doğmaz alınan kan kültüründe brusella üremesinin öğrenilmesiyle değiştirilen antibiyotik tedavisi sonrasında mekanik ventilasyon desteği kesilebildi, hepatosplenomegalisi ve lökositozu düzeldi. İkinci olgu ise kardeşine bruselloz tanısı konulduğu için ailesi araştırılırken annesine doğumdan hemen önce bruselloz tanısı konan 28 günlük miadında doğan bebekti. Bebeğin doğumdaki ilk değerlendirmesi tamamen normalken, tıbbi öneriye rağmen emzirilmişti. Yaşamın 4. haftasında gelişen lökopeni ve nötropeni nedeniyle tekrar değerlendirildi ve brusella tüp aglutinasyon testinin pozitifleştiği saptandı. Hastaya verilen antibiyotik tedavisinden sonra hastanın değerleri normale dönmüştür. Her iki hastada da anne sütü annelerin tedavisi tamamlanıncaya kadar kesildi, bebekler mama ile beslendi. Her iki ailenin de kırsal kesimde yaşayan ve pastörize edilmemiş süt ürünlerini kullanan aileler olduğu görüldü. Her iki hastaya da trimetoprim sulfametoksazol ve rifampisin tedavisi 6 hafta süreyle herhangi bir komplikasyon gözlenmeksizin kullanıldı. Sonuç olarak; bruselloz ülkemiz gibi endemik ülkelerde, intrauterin ve neonatal enfeksiyonların ayırıcı tanısında mutlaka düşünülmeli ve araştırılmalıdır. Neonatal dönemdeki klinik bulgular farklı ve müphem olabileceği için ailenin geleneksel alışkanlıkları, özellikle kırsal kesimden gelen hastalarda sorgulanmalıdır
Brucellosis remains as an endemic infection of humans in many parts of the world; Latin America, Asia including Middle East and Mediterranean region including Turkey. Neonatal brucellosis is very rare and clinical manifestations as well as transmission route are not well-defined. The neonate can be either infected transplacentally, or by ingestion of mother’s secretions and blood during delivery, or by ingestion of breast milk. Here, we present two cases with two different transmission route and clinical findings. First case is a premature infant born after 31 weeks of gestation and hospitalized for respiratory distress in addition to hepatosplenomegaly and leukocytosis. Brucella species were isolated from the initial blood culture obtained just after birth. Clinical and laboratory findings improved with decreased ventilatory support after replacement of antibiotherapy with trimethoprim-sulfamethoxazole TMP-SMX and rifampicin. Second case was a 28 days old, term infant. Her sibling was diagnosed as brucellosis and during evaluation of the family members, her mother was found to have brucellosis just before delivery. Initial evaluation of the baby after birth was totally normal. Beside medical advice, she was breastfed and in the 4th week of life she was found to have leucopenia and neutropenia, and brucella tube agglutination test turned to be positive. After antibiotherapy, laboratory findings were normalized. Breastfeeding was ceased during the treatment periods of both mothers. Both families were from rural regions of Turkey, who were using unpasteurized dairy products. Both patients were treated with TMP-SMX and rifampicin for 6 weeks without any complication. Brucella spp must be sought as a causative agent in the differential diagnosis of intrauterine and neonatal infections in endemic countries. Family members of patients from rural areas of the country must be questioned about traditional food consumption, as findings of neonatal brucellosis are various and vague.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Case Report |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 13 Sayı: 2 |