Maliye politikasının temel amaçlarından birisi olan ekonomik kalkınmanın gerçekleşebilmesi için fiziki sermayeye ek olarak beşeri sermayenin de katkısına ihtiyaç bulunmaktadır. Beşeri sermayenin katkısını artırmanın yegâne yolu da nitelikli eğitim imkânlarının gelir ve fırsat eşitliği temelinde tüm bireylere sunulması ile mümkündür. Ayrıca bir kamusal mal olan eğitim hem özel hem de kamusal mal özelliğine sahip olduğu için yarı kamusal mal ve hizmet olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla özel kesime ek olarak eğitim harcamalarında kamunun da sorumluluk üstlenmesi bir zorunluluk olarak görülmektedir. Bu çalışmada kamu eğitim harcamalarının GSYH içindeki payının Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden biri olan nitelikli eğitim hedefi için belirlenen mesleki eğitime ve yükseköğretime kayıt oranı göstergelerine etkisi incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre kamunun eğitim harcamalarının GSYH içindeki payı arttıkça; mesleki eğitime katılım özellikle mesleki eğitime katılımın düşük olduğu ülkelerde daha çok artmasına katkı yaparken üniversiteye katılımın düşük olduğu ülkelerde de pozitif bir etki yaratmaktadır. Bunların aksine üniversiteye katılım oranının en yüksek olduğu ülkelerde ise kamunun eğitim harcamalarının GSYH içindeki payı arttıkça üniversiteye katılım oranı negatif etkilenmektedir. Dolayısıyla yükseköğretime kayıt düzeyi konusunda üst sıralarda yer alan ülkelerin kamu kaynaklarını üniversiteler yerine mesleki eğitime yönlendirmelerinin kalkınma hedeflerine daha fazla katkı yapacağı düşünülmektedir.
Kamu Eğitim Harcamaları Sürdürülebilir Kalkınma Nitelikli Eğitim
Economic development, one of the main objectives of fiscal policy, requires the contribution of human capital in addition to physical capital. The only way to increase the contribution of human capital is to provide quality educational opportunities to all individuals on the basis of equal income and equal opportunities. Moreover, education, which is a public good, is defined as a semi-public good and service, as it has both private and public good characteristics. Therefore, it is considered necessary for the public sector to assume responsibility for education spending in addition to the private sector’s spendings. This study analyses the impact of the share of public expenditure on education in GDP on the indicators of vocational training and tertiary enrolment rates set for the goal of quality education, which is one of the Sustainable Development Goals. In accordance with the findings, as the share of public education expenditure in GDP increases, participation in vocational education contributes to an increase in the participation rate, especially in countries with low participation in vocational education, and has a positive effect in countries with low university enrolment. Conversely, as the share of public expenditure on education in GDP increases in countries with the highest tertiary enrolment, the tertiary enrolment rate is negatively affected. Therefore, it is suggested that countries ranking high in terms of higher education enrolment level will contribute more to the development goals if they direct public resources to vocational education instead of universities.
Public Education Expenditures Sustainable Development Quality education
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Ekonomisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 3 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.